TAYFUN SPOR KULÜBÜ ŞAMPİYON

Okuduğunuz haber
GEÇMİŞİ GÖLGEDE SAKLI BİR MEKAN: KURTULUŞ RUM İLKOKULU
Anasayfa   /    KÜLTÜR-SANAT    /    GEÇMİŞİ GÖLGEDE SAKLI BİR MEKAN: KURTULUŞ RUM İLKOKULU

GEÇMİŞİ GÖLGEDE SAKLI BİR MEKAN: KURTULUŞ RUM İLKOKULU

Belgesel Fotoğrafçı Sema Kahraman Vurucu, “Geçmişi Gölgede Saklı Bir Mekân” isimli projesinde, Tatavla’da 1887 yılında Merkez Erkek Mektebi olarak açılan ve 2003 yılına kadar toplam 116 yıl eğitim veren Kurtuluş Rum İlkokulu’nu fotoğrafladı.

KÜLTÜR-SANAT      18 Haziran 2024 - 11:16     0

GEÇMİŞİ GÖLGEDE SAKLI BİR MEKAN: KURTULUŞ RUM İLKOKULU

Sema Kahraman Vurucu, projenin hazırlık sürecinin 2022 yılında Rum İlkokulu’nda düzenlenen Mahalla Festivali’ne dayandığını dile getiriyor. Festivalin Türk sanatçı grubunda yer aldığını, okulun en üst katındaki Müdür odasında “Tatavla’dan Kurtuluş’a Bir Semtin Değişen Yüzü” sergisini açtığını söylüyor. Vurucu, yaşadığı semt Kurtuluş’un yıllar içinde yaşadığı dönüşümle bambaşka bir görünüme büründüğünü vurgularken, semtte geçmişin izlerini bugüne taşıyan birkaç mekândan birinin tarihi Rum İlkokulu olduğunu ifade ediyor: “Bellek mekanları artık hafızalarda kalan bir yaşamın izlerini barındırıyor. Dinlemek isteyenlere hepsi bir hikâye anlatıyor.”

Yönetmen ve Fotoğrafçı Serkan Turaç’ın Akya film bünyesinde düzenlediği Anekdot Fotoğraf Atölyesi’nde hazırladığı “Geçmişi Gölgede Saklı Bir Mekan: Kurtuluş Rum İlkokulu” isimli projesinde 138 yıllık tarihi mekanı fotoğrafladığını anlatan Vurucu, atölyenin sonunda yayımlanan Anekdot isimli kitapta da yer alan proje metnini şöyle aktarıyor:

Ahşap merdivenlerin gıcırtısını topuklarımın altında hissede hissede çıktığım basamaklar sanki yıllar öncesinde dondurulmuş bir günün ikindi vaktine taşıyor. Sınıflar boşalmış, sıralar düzene sokulmuş, akşam güneşi pencereden yüzünü göstermeye hazırlanıyor.

Bugünün ışığı geçmişin gölgesinin üstüne düşüyor; kesif ahşap kokusunun sindiği sınıfların yüksek tavanlı pencerelerinden süzülerek, öğretmen masasını, sıraları, yıllanmış ahşap parkeleri, ıssız koridorları, kapı aralıklarını aydınlatıyor. Kimya laboratuvarındaki dondurulmuş hayvanların yarattığı çağrışımları da usuma ekleyerek başka bir zamana ışınlanıyorum sanki. Geçmişe kapı aralayan gölgelerin izinde bir eşikten atlar gibi tarihi binanın belleğini taşıyan sınıflarında geziniyorum. Duvarlarındaki sıva çatlaklarının, ahşap dolapların içinde öylece bırakılmış kitapların, klasörlerce belgenin, öğretmen defterlerinin, öğrenci devamsızlık raporlarının, bir köşede unutulmuş resimli çocuk hikayelerinin arasında kayboluyorum. Tozlu klasörler okulla ilgili zihnime kazınmış bir aileyi çıkarıyor karşıma: Niko İstekli ve Adamandiye İstekli.

Evrak yığınının içinde birden beliriveren bir anı… Adamandiye İstekli’ye ait “Çevre Gönüllüsü Öğretmen” belgesi. Bir zamanlar bu sıralarda oturan, bu okuldan yolu geçen, resmiyet kokan klasörlerin içinde sayfalar dolusu belgeye izini bırakan öğretmenler, öğrenciler kim bilir nerede, ne yapıyor?

Yüzyıllık bir belleğin yükünü taşıyan gölgelerin içinde mi saklılar?

Biz göremesek de anıları havada uçuşuyor mu?

Ya da yüksek tavanlardan sarkıtılan geçmiş zaman fotoğrafları gibi boşlukta mı sallanıyor?”

Vurucu, Kurtuluş Rum İlkokulu’nun tarihçesiyle ilgili de şu bilgileri verdi:

Kurtuluş Rum İlkokulu Tatavla’nın merkezi sayılan Aya Dimitri Kilisesi’nin yanında inşa edilir. Giriş kapısının üzerinde yapım yılının 1886 olduğu yazılıdır. Tatavla Erkek Mektebi adıyla 31 Mayıs 1887 tarihinde açılır. Okulun doğrudan ikinci katına çıkan merdivenlerin karşısındaki duvara gömülü mermer levhada Rumca yazılı bir kitabede aralarında Dersaadet Valisi Mazhar Paşa’nın da olduğu binanın yapımına katkı sunan kişi ve kurumların isimleri yazılıdır. Melisinos Hristodulu. Tatavla Tarihi kitabında Mazhar Paşa’nın 10 liralık bir kişisel katkıda bulunarak mektebin inşasını kolaylaştırdığını, tersine o dönem Altıncı Daire-i Belediye Reisi Blak Bey’in önemli oranda güçlük çıkardığını belirtir. Okulun öğrenci sayısındaki aşırı artış nedeniyle Osmanlı saray mimarlarından Aynalı Kavak kasrını inşa eden Marki Kalfa’nın arsası da okul binasına tahsis edilir. 1929 yılında yaşanan büyük Tatavla yangınında çok fazla hasar görmeden kurtulan okul, aynı yangında harabeye dönen kız okulundaki öğrencilerin de gelmesiyle karma eğitime geçer. Semtin adının Kurtuluş olarak değiştirilmesi de Marki Kalfa Sokağının Dev Süleyman sokağına dönüşmesi de bu tarihlere denk düşer.

Türkiye’nin siyasi konjonktüründe yaşanan Yirmi Kur’a Askerlik, Varlık Vergisi, 6-7 Eylül olayları, 1964 kararnamesi gibi doğrudan azınlıkları hedef alan olaylar nedeniyle zamanla Rumların Yunanistan’a göç etmesiyle okulun öğrenci sayısı giderek azalır. 116 yıl boyunca kesintisiz olarak eğitime devam eden okul, son mezunlarını 2023 yılında vererek kapanır. Mülkiyeti Aya Dimitri Kilisesi Vakfı’na ait olan tarihi bina, restore edildiği 2014 yılından itibaren kültürel etkinliklere, sergilere ev sahipliği yapmaya devam ediyor.

61 YIL SONRA OKULDA BULUŞTULAR

Rum cemaatini odağına alan yeni bir proje üzerinde çalışırken tanıştığı Rum İlkokulu’ndan sınıf arkadaşı olan İliya Yofoğlu, Panoyot Maraşoğlu, Anesti Yuanidi’yi 1963 yılında mezun oldukları okulda yıllar sonra tekrar bir araya getirdi. Vurucu, buluşma günü ile ilgili şu anekdotları paylaştı:

“Ahşap merdivenlerden çıkarken İliya Bey, korkuluklardan kaydıkları çocukluk günlerini hatırlıyor. Anesti Bey okulun girişinde bekleyen hocalarının her çocuğun ağzına bir tane balık yağı attığı sabah saatlerini… “Nasıl koşuyorduk buradan”… Okulun sessiz koridorlarında zihinlerinde tazeliğini koruyan anıları eşliğinde dolaşıyoruz.

Anesti Yuanidi’nin babası Lazari Yuanidi savaş yılları nedeniyle mezun olamasa da ailenin üç kuşağının yolu bu okuldan geçmiş. Son kuşağın temsilcisi olan kızı Lia okul kapanmadan on yıl önce 1993 yılında mezun olmuş.

Okulun geniş bahçesinde çekilen yandaki fotoğraf İliya Yofoğlu’nun albümünde yer alıyor. Yofoğlu, Türkçe öğretmenleri Cemal beyle çektirdikleri fotoğrafın tahminen dördüncü sınıfta oldukları 1961 yılına ait olabileceğini dile getiriyor. Fotoğrafta yer alan öğrencilerden Kurtuluş’ta yaşamaya devam eden Madam Stella ile birlikte sadece dört kişi kaldıklarını, bazı arkadaşlarının rahmetli olduğunu, bazılarının da Yunanistan’a göç ettiğini anlatıyor.” SEMA KAHRAMAN VURUCU

YORUM EKLEYİN

X

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen ziyaretçilere aittir.

X

Habere hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

GÜNÜN MANŞETLERİ

FOTO GALERİ