SAİME OĞUZHAN
17 Ocak 2025 - 08:10 ![]() SAİME OĞUZHAN SİYASETTE YENİ DÖNEM: ÇELİŞKİ VE BELİRSİZLİK Ortadoğu’nun yüz yılı aşkın süredir değişmeyen bir gerçeği var: Kürtlerin statü mücadelesi. Suriye ve Irak’taki Kürtler, uluslararası arenada tanınma yönünde bazı kazanımlar elde ederken, Türkiye’de bu meseleye dair tarihi bir fırsat kapıda gibi görünüyor. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz aylarda yaptığı çıkış, Türk siyasi tarihinde bir dönüm noktası olarak kayda geçti. Bahçeli, "Abdullah Öcalan'ın DEM Parti Grup Toplantısı’nda silah bırakıldığını açıklaması hâlinde, ‘umut hakkı’ çerçevesinde bir değerlendirme yapılabileceğini" ifade etti. Bu açıklamanın ardından DEM Parti heyeti İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan ile görüştü. Heyetin temaslarının detayları gizliliğini koruyor, ancak bu süreç Kürt meselesine dair yeni bir müzakere kapısını aralamış olabilir. Bu adımlar, Kürtler arasında umut yaratırken, toplumun diğer kesimlerinde de çözüm beklentilerini artırıyor. Ancak bu umutların siyasetin çelişkili doğasında nasıl karşılık bulacağı, hâlâ büyük bir belirsizlik taşıyor. Yerel Yönetimlere Yönelik Artan Baskı Bu tablo, DEM Partili ve CHP’li belediye yönetimleri üzerindeki baskıyı ve merkezi yönetimin muhalif belediyelere karşı duruşunu açıkça ortaya koyuyor. Seçilmiş başkanların kayyım tehdidiyle karşı karşıya kalması, halk iradesine yönelik ciddi bir müdahale olarak değerlendiriliyor. Yerel yönetimlerin bu şekilde baskı altına alınması, demokrasinin temel taşlarından biri olan halkın iradesini zayıflatıyor. Seçmenler tarafından desteklenen belediye başkanlarının böylesine büyük bir tehdit altında çalışması, Türkiye’nin demokratik değerleri açısından alarm verici bir durum. Ana Muhalefet Neden Yetersiz? Özel’in Kürt meselesine yönelik Bahçeli’nin çıkışı karşısında net bir politika üretememesi, partinin çözüm odaklı bir siyaset geliştirmekte zorlandığını gösteriyor. Bu sessizlik, hem parti içinde hem de toplum genelinde hayal kırıklığını artırıyor. Tüm bu eleştiriler, CHP içinde liderlik değişiminin kaçınılmaz olduğu düşüncesini güçlendiriyor. İmamoğlu’nun Zamanı Geldi mi? Ancak bu değişimin gerçekleşmesi için, CHP’nin mevcut statükoyu sorgulayan ve halkın taleplerine kulak veren bir yaklaşımı benimsemesi gerekiyor. Kürt meselesine dair atılacak adımlarda ve yerel yönetimlere yönelik baskılar karşısında daha cesur bir duruş sergilenmesi, İmamoğlu gibi bir liderin gerekliliğini daha da görünür kılıyor. Türkiye’nin Geleceği Umutla Şekillenebilir mi? Tarihin bize öğrettiği bir şey var: Umut her zaman dayanışmayla güçlenir. Türkiye’nin farklı kimliklerini, dertlerini ve umutlarını bir arada taşıyacak bir siyasi liderliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Yerel yönetimlere yönelik baskılar, çözüm arayışlarının çelişkileri ve toplumsal dayanışma mesajlarının eksikliği, siyasetin yeni bir dönüşüme olan ihtiyacını bir kez daha gözler önüne seriyor.
X
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen ziyaretçilere aittir.
X
Makaleye hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın. ![]()
FOTO GALERİ
SON DAKİKA HABERLERİ
|