MEHMET ATAMAN

SEÇİM SONRASI İRDELEMELER

İnsanın yaşamda belirlediği bir çizgisi ve o çizgiye yakın bir örgütü olmalı. Örgütsüz toplumlar güç oluşturamazlar. Bu örgüt bir dernek, bir sendika, bir parti veya benzeri bir yapılanma olabilir. İçinde bulunduğunuz örgütün yapısını sorgulamaz, yaptığı yanlışları görmez, yapıcı eleştirilerinizi sıralamazsanız o örgütün hedeflediği güzelliklere katkı veremezsiniz. Gerçek üye örgütünü sorgulayıp, sahip çıkabilendir. Şakşakçılık yapmak değil. Şakşakçılar bol miktarda var. İlk anda birileri sizi anlamayacak, yerecek hatta hakaret edecektir. Ancak onların göremediği şey, uzun vadede kimlerin örgütüne daha yararlı olabildiğidir.

     Yakın tarihte yerel seçimleri yaşadık. Her ne kadar doğrular yapıldıysa da yanlışlarımız da vardı. Üyesi olduğum partinin görebildiğim yanlışlarını dile getirmeye çalıştım. Ancak gittim seve seve oyumu kullandım. Ortaya çıkan sonuçtan da mutlu oldum. Sadece ben değil, tüm muhalifler nefes aldı. Ortaya çıkan başarının nedenlerini irdelemeyeceğim. Onu bir başka yazımın konusu yapacağım. Başarının devamlı kılınması ve 2028’de yapılacak genel seçimlere taşınması en büyük arzumdur. Partimize oy veren her görüşten insan mevcuttur. Hepsine teşekkür ediyorum. Tümünün yaşadığımız rahatlıkta ve gelecekle ilgili umutlarımızın yeşermesinde payları vardır. Hem onları hem de aramıza katılacak yeni üyeleri kucaklayacak yaklaşımlar daha sıcak ve sürekli hale getirilmelidir.

     Ülkemizde orta sınıf yok olmaktadır. Son seçimlerde ortaya çıkan net bir sonuç var. Orta ve alt sınıf mensuplarından daha çok, sermaye sahipleri kendilerini önemli noktalara getirebilmiştir. Şimdilerde de büyük kentlerde danışmanlık adı altında yerel yönetimlere sızarak, geçmişte yaşadıkları ayrıcalıkların peşindeler. Umarım bu durum başkanlarca görülür. Toplumda büyük bir umut olmuş ve benim de hakkında pek çok olumlu yazılar yazdığım Sayın İmamoğlu’nun beşli çeteyi (aslında yeni türemiş lümpen burjuvayı) eleştirdiği tek bir cümlesi yoktur. Her çağda var olan Orta Doğulu bir toplum olma yolundaki gidişata dair de bir sözünü duymadım. Bu durum beni endişelendiriyor. Umarım geçmişte yaptığı gibi ağırlıklı sağ danışmanlardan (çoğunluğu İYİ partili ve liberal sağ) vaz geçer. Biraz da bu ülkede en büyük bedelleri ödemiş; sol, sosyal demokrat, ilerici ve gerçek Kemalistlere de kadrolarında da yer verir. Umarım geçmişte yaptığı gibi Kürt ve Alevi kökenli yurttaşlarımızı sadece sözle onore etmekle kalmaz. Oluşturacağı kadrolarının arasına katar. Aksi halde, kendisine açılan krediyi erken tüketir. Bu hiçbirimizin istediği bir şey değildir. Bizim gözümüzde kendisi geleceğin Cumhurbaşkanıdır. Belediye başkanlığı sürecinde “herkesin” başkanı olacağım demesi doğrudur. Doğrudur da “herkesin” derken sadece kendi gözleriyle görebildiği “herkesin” değil, toplumun tamamının görebildiklerinin başkanı olabilmelidir.

     31 Mart sonrası ortaya çıkan haritanın rengi hepimizi mutlu etti. Ancak bilinmelidir ki sosyal demokrat, halkçı bir partinin hemen hemen hiçbir yerde ön seçim yapmaması, örgütlerine danışmaktan çok farklı kesimlere danışması, on bin, yirmi bin üyenin, 25- 30 aday adayının bulunduğu yerlerde bile önseçimin yapılmaması üyeleri çok kırmıştır. Buna rağmen hemen hemen tüm üye ve sempatizanlar sandığa gitti ve gereğini yaptı. Bu her zaman böyle işleyecek diye bir şey yoktur. Bir kaç yerde tescilli AKP ve MHP den transfer edilmişlerin dışında seçilenlerin tümünün bu durumun farkında olduğunu düşünmek istiyoruz. Seçilenlerden davranışlarını ve halka yaklaşımlarını bu doğrultuda geliştirmelerini bekliyoruz.

     Gençleştirme ve kadınlara yer açma politikası doğru bir yaklaşımdır. Ancak yerel yönetimler tecrübe ister. Gençleştirme ağırlıklı olarak siyasi parti kadrolarından başlatılmalıdır. Umarım yeni seçilen ve hiç tecrübesi olmayan genç başkanlar, işi ellerine gözlerine bulaştırmazlar. 1999 da seçilmiş ve çok başarılı olan belediye başkanlarına bakıldığında hemen hemen hepsinin orta yaş üstü olduğu görülüyor. Bu konuda da endişelerim vardır. Umarım ki bu endişelerim de boşa çıkar. Umarım aydınlanma yolunda yanan bu minicik meşale giderek büyür ve kolay kolay  söndürülemez.