Işıner Güngör’den Alman Siyasetinde Yeni Dönem Vurgusu: “Kırılma Noktasına Yaklaşıyoruz”
Almanya siyasetinin derin sularında ustaca manevralar yapan gazeteci ve Yüzüncüyıl Gazeteciler Derneği Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkanı Işıner Güngör, yeni makalesiyle dikkatleri üzerine çekti. “Alman siyasetinde yeni kerteriz noktaları” başlıklı makalesinde Güngör, Almanya’nın doğusundaki Thüringen ve Saksonya eyalet seçimlerinin ardından değişen politik atmosferi ve siyaset sahnesinde yaşanan sarsıcı gelişmeleri ele aldı. Makalede gemicilik terimleriyle siyaset arasında kurduğu paralellik, Almanya'nın gidişatını bir denizci gözüyle okumak isteyenler için yeni perspektifler sundu.
AfD ve BSW'nin Yükselişi: Yeni Bir Siyaset Dalgası mı?
Işıner Güngör, özellikle Almanya’nın doğusunda yükselen aşırı sağ Almanya için Alternatif (AfD) ve muhafazakâr sol Almanya Sosyalist İşçi Partisi (BSW) partilerinin seçimlerde aldığı yüksek oy oranlarının, Almanya siyasetinde köklü bir değişim rüzgarı estirdiğini belirtti. Güngör, “Thüringen eyaletinde AfD’nin temsil anlamında en fazla sandalye sayısını elde etmesi, İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya'sı için bir ilk,” diyerek, aşırı sağın etkisinin artık göz ardı edilemeyecek boyutlara ulaştığını vurguladı.
Ekonomik Resesyon ve Toplumsal Kutuplaşma
Güngör’e göre, AfD ve BSW’nin bu yükselişinin arkasında ekonomik ve toplumsal dinamikler büyük rol oynuyor. Almanya’da süregelen resesyon endişesi, iktidar partilerinin yerleşik siyaset anlayışına alternatif üretmekte zorlanmaları ve doğu eyaletlerindeki demografik ve ekonomik koşulların farklılığı, bu partilerin yükselişinde etkili olan faktörlerden sadece birkaçı. Güngör, “Yüksek üretim maliyetleri ve işsizlik riski gibi konular, doğu eyaletlerinde yaşayan halkın, geleneksel partilere karşı tepkisini artırıyor,” diyerek, mevcut ekonomik kriz ortamının aşırı sağ ve muhafazakâr sol partilere alan açtığını ifade etti.
Ana Akım Partiler Eleştiri Oklarının Hedefinde
Güngör, Almanya’nın merkezdeki siyasi partilerinin, halkın beklentilerine yeterince yanıt veremediklerini ve bu nedenle eleştirildiklerini de belirtti. “Siyaset durağanlığı kabul etmemektedir,” diyen Güngör, yeni siyasi figürlerin ve partilerin toplumda artan kaygı ve sorunlara alternatif çözümler üreterek yükseldiğini vurguladı. Özellikle göçmen karşıtlığı, Rusya ile diyalog ve askeri sorumlulukların azaltılması gibi politikaların AfD ve BSW’nin söylemleriyle örtüştüğünü belirten Güngör, bu durumun mevcut siyasi atmosferi daha da karmaşık hale getirdiğini söyledi.
Yeni Siyasi Dönem İçin Kritik Tarih: 28 Eylül 2025
İleriye dönük değerlendirmelerinde ise Güngör, “28 Eylül 2025’te yapılacak olan Federal Meclis Seçimleri, partilerin halktaki karşılığını anlayabileceğimiz büyük resmi bize göstermede yararlı olacaktır” diyerek, Alman siyasetinin gidişatını belirleyecek olan bu kritik seçimin önemini vurguladı. Öncesinde 22 Eylül’deki Brandernburg Eyalet Seçimi’nin ise aşırı sağ rüzgarının hızına dair önemli ipuçları verebileceğini ifade etti.
“Alman Siyaseti Rotasını Belirleyecek”
Işıner Güngör, makalesinde ustaca kullandığı denizcilik metaforlarıyla, Almanya’nın politik sahnesinin bir fırtınaya doğru sürüklendiğini ve mevcut partilerin yeni kerteriz noktaları belirlemekte zorlandığını belirtti. Güngör’e göre, “siyasette yeni ve yaratıcı argümanlar üreten partiler, seçmenlerin gözünde daha parlak bir konuma geçmekte ve bu durum Almanya’nın geleneksel siyasi yapısını tehdit eder hale gelmektedir.” Bu nedenle, Almanya’da siyaset yapmanın artık daha dinamik ve cesur adımlar gerektirdiği açık.
Siyasetin Ötesinde Bir Analiz: Güngör’ün Stratejik Bakışı
Güngör’ün bu makalesi, Alman siyasetindeki değişimi sadece politik bir bakış açısıyla değil, sosyo-ekonomik ve kültürel dinamiklerle de anlamaya çalışanlar için önemli bir kaynak olma niteliği taşıyor. Güngör, Almanya’nın iç siyasetini yakından takip edenlerin radarına yeni ve keskin bir perspektif sunuyor: "Siyaset, suyun derinliği gibi; yüzey sakin ama derinliklerde büyük dalgalar var."