NİL YURDA KİMDİR? ADALAR İÇİN PROJELERİ NELERDİR?
Sivas-Zara’lı bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’da doğdum. Anadolu Üniversitesi’nde Halkla İlişkiler ve Felsefe bölümünü bitirdim. Eğitim sürecimde bilgiye olan açlığım hiç eksilmedi. Harvard Üniversitesi’nde Justice bölümünde aldığım eğitimle adalet kavramının felsefi derinliklerine indim. Anadolu Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi, Valencia Üniversitesi’nde Basic Spanish, ardından Edinburg Üniversitesi’nde Dijital Marketing bölümünde eğitim alarak alanında kendimi geliştirerek, iş dünyasının dijital dönüşümünü anlamaya çalıştım. Aynı zamanda Reuters Haber Ajansı’nda Dijital Gazetecilik üzerinde eğitim alarak kendimi yeni medya alanında buldum. Kariyerim, yazma yeteneğim ve iletişim becerilerim üzerine kuruldu. Özel sektörde metin yazarı, haber editörü, reklam ve makale yazarı olarak çalıştım. Sonraki yıllarda, kültür, sanat ve medya sitelerinde köşe yazarlığı yaparak, bu alanlarda düşüncelerimi geniş bir kitleyle paylaşma fırsatı buldum. www.kulturvizyon.com sitesinin genel yayın yönetmenliğini ve köşe yazarlığını yapıyorum. Ayrıca bir dijital reklam ve medya ajansında yazı işleri müdürü olarak çalışmaya devam ediyorum. İletişim becerilerim ve yaratıcı yazma yeteneğim, bu rollerdeki başarımın temeli oluşturuyor. Orta derece İngilizce, biraz İspanyolca ve İtalyanca biliyorum.
1963 yılında ailem Sivas’tan Heybelida’ya yerleşti ve babam o yıllarda Adalar Belediyesi’nde çalıştı. 1963 yılından beri Adalıyız diyebilirim.
Adalar Belediye Meclis Üyesi Aday Adayı olmanın en büyük nedeni ise; bölgede yaşadığım sıkıntılardır. Bu yönde Adalar Geleceğe İz Bırakacak Projeler başlığı altında projelerim yer alıyor. Bölgede yaşadığımız en büyük sıkıntı hastane ve sağlık hizmetinin yetersiz olmasıdır. Geçtiğimiz günlerde Sanatoryum ile ilgili bir belgesel yayınlandı. Orada Sanatoryum Tıp Bilim Merkezi ve Hastanesi adlı projemi İstanbul Tabipler Odası’yla paylaştım. Aday olsam da olmasam da bu projenin hayata geçilmesi için elimden geleni yapacağım. Dünyanın hiçbir adasında ormana ve denize parayla girmezsiniz çünkü bakirdir, ücretsizdir. Ancak Adalarda ne yazık ki her şey ücretli, Adalı olsanız dahi parayla Adanın güzelliklerinden yararlanabiliyorsunuz. Oysa Ada halkının ücretsiz yararlanması gerekir. Ben yaşadığım yerde denize ücretli girerken, bu yaz gittiğim Meis Ada’sında ücretsiz denizden yararlandım. Dünyanın hiçbir adasında Aqupark yoktur ve sahiller halka açıktır. Şayet ben meclis üyesi olsaydım asla aquapark projesine imza atmazdım. Doğayı çok seviyorum, korunması gerektiğine inanıyorum. Doğa ve insan bir bütündür bu bütünlük bozulursa kendinize ve yaşadığınız bölgeye yabancılaşmaya başlarsınız. Ben buna engel olmak için aday oldum. Bunun öncesinde mücadelelerim oldu ancak yetersiz kaldı. Bu mücadelemin siyasi alanda etkili olacağını düşündüm. Umarım, Adalar için vizyoner, eğitimli, proje üretebilen, çözüm odaklı biri başkan adayı seçilir. Böylece daha uyumlu ve koordineli bir şekilde aynı frekansta buluşabiliriz. Bunun yanı sıra halka yönelik politikaların, toplumun genel çıkarlarına odaklanması gerektiği düşüncesi ve inancıyla siyasete adım atmış bulunuyorum. Herkese başarılar diliyorum. Umarım, eğitimli ve genç adaylara fırsat tanınır.
Burası Değirmenburnu Park Piknik alanı, burası boş kimse yok çünkü ücretle telle hapsettiler. Normalde buraya giriş ücretsizdi. Sadece piknik malzemeleri için halk ücret ödüyordu. Şimdi piknik dışında bile insanlar yararlanamıyor. Çünkü Orman Bakanlığı’nın kararı burayı bu hale getirdi.