Bu seçim; hak, hukuk ve adalete susamışlığın zaferle taçlanması seçimi olmuştur!.
İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı seçiminin yenilenmesi hak, Hukuk ve Adalet savaşının zaferiyle sonuçlandı. YSK’nın hukuksal temeli olmayan seçimi yenileme kararı üzerine Türk siyasi tarihinde görülmemiş bir irade birliği CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’nun farklı bir oy oranıyla kazanmasını sağladı.
AKP ve MHP bloğunun oluşturduğu ‘’Cumhur İttifakı’’ nın adayı Binali Yıldırım ile ı adına ‘’ Millet İttifakı ‘’ denen ve CHP ile İP’nin ortak adayı Ekrem İmamoğlu arasında geçen seçim yarışı nihayet sonuçlandı. İmamoğlu, 31 Mart seçimindeki oy oranını yaklaşık 9 puan ve 800 bin oy farkıyla seçimi kazanarak İBB Başkanlığı koltuğuna oturmayı başardı. İmamoğlu sadece CHP ve İP’in oylarıyla bu zaferi elde etmesi imkansız gibi görülmesine rağmen aslında seçime damga vuran HDP’nin stratejik tavrı önemli rol oynadı. Kürt seçmenlerinin kararlı tavrı seçimin galibini belirlerken, aynı zamanda hak, hukuk ve adalete de göndermede bulunarak, Türk siyasi tarihine anlamlı bir iz de bırakmış oldu. İBB seçimleri göstermiştir ki, halkların ortak örgütlülüğünün her daim zaferle sonuçlanacağıdır.
Ekrem İmamoğlu, seçim çalışması döneminde sık sık dillendirdiği birlik, beraberlik, hak, hukuk ve adalet söylemleri onun önünde her daim duracağıdır. İstanbul’un dağ gibi sorunlarına siyasi bir kisve yüklemeden acil çözüm bekleyen sorunlara ivedilikle cevap vermesi gerekir. Belediye başkanları siyaset yapmaktan ziyade hizmet üretmekle mükellef olduğu gerçeğinden yola çıkarak, toplumun her kesiminin sorunlarına çözüm bulmalı ve hakkın, hukukun ve adaletin tesisine kendini adamalıdır.
İstanbul seçmeni, kibri, saltanatı, hor görmeyi, ötekileştirmeyi değil, demokrasiyi, insan haklarını ve özgürlükleri temel aldığını ortak iradeyle seçtiği Ekrem İmamoğlu, her koltuğa oturuşunda bu temel kavramları hafızasında hissetmeli. İstanbul seçimini sadece CHP ve İP’in oylarıyla değil, diğer partilerden ve halklardan kendisine akan oylarla kazandığını hiç unutmamalıdır.
