Anasayfa
08 Ocak 2019 - 20:45
NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI NASIL BAŞLAMIŞ?
Türkiye'de Noel Kutlamaları

Noel sözcüğü köken olarak Latince Natalis (doğum) kelimesinden gelmektedir. Türkçe'ye Fransızca Noël (Noel sezonu) sözcüğünden geçmiştir. Fransızca "haber" veya "yeni" anlamındaki "nouvelle" kelimesinden geldiği de düşünülmektedir. Ayrıca Galya dilinde "noio" yani yeni anlamına gelen kelime ile "hel" güneş anlamına gelen kelimenin birleşmesiyle oluşan "Yeni Güneş" anlamına geldiği düşünülmektedir. Noel, her yıl 25 Aralık tarihinde Hz. İsa'nın doğumunun kutlandığı Hristiyan bayramını ifade etmek için kullanılır. Ayrıca Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş veya Milât Yortusu olarak da bilinir.

Yıl başı veya yeni yıl kutlamaları ise bambaşka bir konudur. Bu tarz kutlamalar, Hristiyanlık öncesinde de yapılmaktadır. Örneğin, Orta Asya'daki Türkler farklı dönemlerde yeni yıl olarak Nardugan ve Nevruz'u kutlamışlardır.

Hristiyanlık aleminde yılbaşı ve noel kutlamaları nasıl başlamıştır?
Tarihi kaynaklar incelendiğinde Hz. İsa'nın doğum tarihine dair kesin bir bilgiye rastlanılmamaktadır. Bu konuda, farklı rivayetler olup, Hristiyan kaynaklarında da farklı tarihler yer almaktadır. Hz. İsa'nın doğum tarihinin yıl olarak milattan önce dört ile altı yıl evvel olduğu, doğum günü olarak da Batı'da bulunan kiliseler 25 Aralık gününü doğum tarihi olarak kabul edip kutlarlarken, Doğu kiliseleri ise bu tarihi 6 Ocak olarak kabul etmektedir.

Hz. İsa'nın doğum tarihindeki bu ihtilafların sebebini ise Meydan Larousse ‘Noel' maddesinde şu şekilde açıklanmaktadır: Milattan önce güneşe tapan putperestler, tanrı saydıkları Güneş'in her gün biraz daha erken kendilerini terk etmesine üzülürlerdi. 25 Aralık'ta günler tekrar uzamaya başlayınca, Güneşin kendileri ile kalmaya razı olduğuna sevinerek kutlamalar yaparlardı.

Yeni Rehber Ansiklopedisi'nde ise konuyla ilgili olarak şunlar anlatılır: O dönemde Hz. İsa'nın doğum günü kesin olarak bilinmediği için ilk Hristiyanların Hz. İsa'nın doğumu için kutladıkları özel bir gün yoktu. Bu sırada Roma İmparatorluğunun her yerinde Güneşe ve putlara tapılıyordu. Roma İmparatoru Büyük Konstantin, putperest iken miladın 313 senesinde Hristiyanlığı kabul etti. Putperestlikten birçok şeyleri de Hristiyanlığa soktu. Güneş tanrısının doğum günü kabul edilen 25 Aralık'ı yılbaşı kabul etti. Hz. İsa'nın kurtarıcı tanrı olduğuna inanan Hristiyanlar da, Hz. İsa'nın 25 Aralık'ta doğduğunu kabul ettiler? Sonunda bu geceyi miladi yılbaşı ve Noel olarak her sene kutlamaya başladılar.

İşte 25 Aralık–1 Ocak arası bu sebeple eğlence günleri ve tatil olarak kabul edilmiştir.

Bütün bu anlatılanlardan da anlaşılacağı üzere İmparator Konstantin mağlûp edilemeyen güneş kültüyle Mitra kültünü Hristiyanlık'la birleştirmiş, böylece onun zamanında Noel ortaya çıkmıştır. İmparator Aurelion'dan itibaren güneş kültü Hristiyanlık inançlarıyla bir sentez oluşturmuştur. Böylece Noel, Roma Katolikleri tarafından Hristiyanlığa adapte edilmiştir ve onlar da bunu eski pagan geleneğinden almışlardır.

Osmanlı Devleti'nde yılbaşı kutlamaları

Osmanlının Hristiyanlarla yılbaşıya gösterdiği ilk ilgi, 1829 yılına tarihlenir. O yılbaşı, İstanbul'daki İngiliz elçisi, Haliç'te bulunan bir gemide büyük bir balo verir. Baloya Osmanlı devlet adamları da çağrılıdır. Davetliler yatsı namazını Tersane Divanhanesi'nde kıldıktan sonra, sandallarla gemiye giderler ve sabaha kadar eğlenirler. Ertesi gün Kazasker Yahya Bey, Serasker Hüsrev Paşa'ya, katıldığı balonun ne menem bir şey olduğunu sorduğunda şu cevabı alır: Az vakitte çok hazırlık yapmışlar. Biz baloda yapılanları bir ayda düzenleyemeyiz. Gerçi kâfir işi, fakat ne çare? Devletçe bir şey oldu, katılmak lüzum etti. Kaşık çatal gibi şeyler bile vardı. Kazaskere böyle konuşan Paşa, İkinci Mahmut'a tersine, eğlenceleri ballandıra ballandıra anlatmış, hatta elmaslı bir çatal kaşık takımı yaptırarak armağan bile etmişti. 1856 yılında ise Sultan Abdülmecit, Fransız elçisi tarafından düzenlenen büyük baloya gidip dans edenleri seyretti ve saraya memnun olarak döndü. 

Türkiye Cumhuriyeti'nde yılbaşı kutlamaları

Cumhuriyet'ten sonra Türkiye'de 1926'de "Milâdî Takvim" kabul edilmiş, 1342 Ocak ayının 1. günü, 1926 yılının 1. günü olmuş ve böylece yılbaşı batı ülkelerindeki gibi Ocak ayı başına getirilmiştir.

Ülkemizde yılbaşı her yıl Aralık ayının 31. günü öğleden sonra başlayan ve 1 Ocak günü akşamı sona eren resmî tatil günüdür.

Bu tatilin ve kutlamasının Hristiyan dünyasının bayram olarak kabul ettiği Noel'le alâkası yoktur. Hristiyanlar arasında Noel kutlamaları Hz. İsa'nın doğum tarihi olarak kabul edilen 25 Aralık'ta başlar ve bir hafta devam eder. Dinî bir özellik taşır. Müslüman Türkler için ise yılbaşı sadece bir takvim olayıdır, hiçbir dinî özelliği yoktur.

YORUM BIRAKIN
YORUMLAR (0)
Habere Hiç Yorum Yapılmamış.
ÖNERİLEN HABERLER