Yrd. Doç. Dr. Canan Seyfeli, Osmanlı Devlet Salnamelerinde Ortodoks Bulgarlar ve Bulgar Katolikler ile ilgili kayıtlara ışık tutuyor. Onun araştırmasına göre 1847-1918 yılları arasında 68 sayı halinde yayımlanan Osmanlı Devlet Salnamelerinde, Bulgar Eksarhlığı ile ilgili kayıtlar ele alınmıştır. Bulgar Eksarhlığın başına ruhani liderin atamasının yapıldığı 1872’den Balkan Savaşları sonrasına kadar da bu tür kayıtlara yer verilmiştir. Bulgar Metropolitliklerin sayısı ilk başta 10 olurken son kayıtta 29 olarak gösterilmiştir. Dönemin Osmanlı resmî kaynaklarına göre dini teşkilatı Bulgar Eksarhlığı olarak tanıyanlar sadece günümüz Bulgaristan'ında değil, günümüz Yunanistan'ında ve bütün Kuzey Makedonya Cumhuriyeti'nde bulunan şehirlerde oturuyorlardı.
Turkish Scientist Studying Ottoman Records Containing Information About the Bulgarian Exarchate
The research of Associate Professor Dr. Canan Seyfeli, PhD, shows that according to Ottoman records, Bulgarians lived in Bulgarian, Macedonian, Serbian and Greek territory.
According to Seyfeli, Ottoman state records shed some light on the issue of Orthodox and Catholic Bulgarians. In his research, Seyfeli reviews Ottoman state yearbooks (annuals) from the period between 1847 and 1918, which contain entries/information related to the Bulgarian Exarchate. Such information is available, starting with the selection of the religious leader of the Bulgarian Exarchate in 1872 up until the period following the Balkan Wars. In the earliest documents, there are ten Bulgarian archbishoprics but this number grows to twenty nine in later records. According to official Ottoman sources, during this period there were recognized Bulgarian religious structures (archbishoprics) not only in cities located in the territory of modern day Bulgaria, but also in what is today Greece, Serbia and even throughout contemporary Republic of North Macedonia.
Bulgarlar ve Hıristiyanlık
Bulgar knyazı (monarşı) Boris, Hıristiyanlığı 864’te kabul etmiştir. Bulgarlar'ın yaşadıkları bölge, Roma merkezli Katolik Kilise ile İstanbul merkezli Ortodoks Kilise arasında kalmıştır. Bir süre tereddüt ettikten sonra Bulgar hükümdar, Ortodoksluğa döndü. Metropolitlikler kurulmuş ve Ortodoks Kilise Kutsal Sinodu'na (yönetim birimi) Bulgar ruhbanları üye yapılmıştır. Bizans, 924 senesinde Ohri merkezli otosefal patriklik olarak onaylamıştır.
Bulgarians and Christianity
Boris I of Bulgaria converted to Christianity in 864. For some time, the territories populated by Bulgarians during his reign vacillated between the influence of the Catholic Church in Rome and the Eastern Orthodox Church in Istanbul. In the end, Boris I shifted towards the Eastern Orthodox Church. Archbishoprics were created and a Holy Synod was founded, comprising Bulgarian clerics. In 924, Byzantium recognized the autocephalous archbishopric based in Ohrid.
Osmanlı dönemi
Bulgaristan Osmanlı hakimiyetine girdiğikten (1393) sonra Tırnova Patriğine dokunulmadığına dair bilgiler vardır. Ayrıca bölgede Bulgar çarların ruhbanlara verdiği imtiyaz ve muafiyetlerin Osmanlı sultanları tarafından yenilendiğine dair veriler vardır. Bu bilgiler fetih önceki durumun korunarak ruhbanın kendi kilise işlerinde serbest bırakılarak Osmanlı Devleti’ne tabi olduğunu göstermektedir.
İstanbul’un fethiyle birlikte bu durum değişir. Osmanlı, İstanbul’u fethedince başkenti buraya taşımıştır ve gayrimüslimleri idare sisteminin merkezden idare etmeyi uygun bulmuştur. Osmanlı, gayrimüslimleri tek ruhbani lider ile yönetmek istiyordu ve bu nedenle Fener Rum Patrikliğinin Ortodoks Kilise’nin merkezi olma özelliğini devam ettirdi. Tırnova ve diğer Ortodoks patriklikleri lağvedilir ve İstanbul Rum Patrikliğine bağlı kılınır. Bu tarihte Bulgar dini kurumu olarak sadece Ohri’deki başpiskoposluk kalır. Ohri Başpiskoposluğu ise Fener Rum Patrikliği tarafından 1767’de lağvedilir.
İstanbul’daki Bulgar nüfusu ise XVIII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren artmıştır. Bulgarları başkente çeken şey, her şeyden önce ticaret ve meslek sahibi olmaktı. 1830’lara gelindiğinde artarak devam eden İstanbul Bulgar kolonisinin nüfusu 20 binin üzerindeydi ve 24 esnaf locasından bahsedilmekteydi. Yüzyılın ortalarında bu nüfus yılın belli dönemlerinde artışgöstererek yaklaşık 50 bine ulaşmaktaydı.
Aynı zamanda esnaf locaları, okullaşma ve basın yayın faaliyetleri, kilise bağımsızlığına yönelik hareketin doğmasına yol açar. Dini hareketlenmelerin başında İstanbul Bulgarları'na kendilerine ait bir kilise kazandırma çabaları gelmekteydi. Ancak İstanbul’da Bulgarlar'ın bir kilisesi yoktu. Bunun için önce Osmanlı hükümetine dilekçe yazmak sureti ile arsa alınması gerekiyordu ve. Osmanlı, Fener Patrikliği ve Osmanlı Rumları'nın hamisi devletlere karşı bir politika olarak meseleye sıcak bakarak olumlu cevap vermiştir. Bunun üzerine kilise inşaası dilekçesiveren Bulgarlar, Sultan'dan izin almışlar. Kilisenin yapımı 1850`de tamamlandı. 19. yüzyılın sonunda ise onun yerine İstanbul Demir Kilisesi inşa edildi.
Ottoman Rule
After Bulgaria was conquered by the Ottomans in 1393, there is evidence indicating that the Tarnovo Patriarchate was not affected. Furthermore, the records seem to prove that the privileges and exemptions first granted to Bulgarian clerics by the Bulgarian tsar were later confirmed by Ottoman sultans. This information shows that clergymen preserved their right to freely carry out their activities in churches after the Ottoman conquest.
After the fall of Istanbul, this situation changed. The Ottomans chose Istanbul as the capital of the Empire and established a system under which non-Muslim communities were to be governed by a center.
The Ottomans wanted all non-Muslims to be under the same spiritual leader and thus chose the Greek Orthodox Patriarchate in Fener quarter, Istanbul. The Tarnovo Patriarchate and other Orthodox Patriarchates were abolished and subjugated to the Greek Patriarchate in Istanbul.
During this period, the only functional Bulgarian religious structure was the archbishopric in Ohrid, which was later abolished by the Greek Patriarchate in Istanbul in 1767.
In the second half of the 18th century, the Bulgarian population in Istanbul began increasing. The main reason why Bulgarians were drawn to Istanbul was trade and jobs. Circa 1830, the Bulgarian community in Istanbul surpassed 20,000, including 24 craft guilds. By the 1850s, the Bulgarian population of Istanbul exceeded 50,000.
At the same time, craft guilds, the construction of schools, and the development of printing became factors for the emergence of an independent church movement. At the core of the religious movement were the efforts of Istanbul Bulgarians to get their own church. However, the Bulgarian community did not have their own place of worship in the Ottoman capital and thus Bulgarians had to first purchase a plot of land. To this end, they had to petition the Ottoman authorities which responded in the positive, as they looked on the matter favorably, as a policy against the states subordinate to the Fener Patriarchate and the Ottoman Greeks. Bulgarians were allowed to build their own church and construction ended in 1850. In the end of the 19th century, the old wooden structure was replaced by an iron edifice, known today as the Iron Church in Istanbul.
Osmanlı Devleti’nde Bulgar Eksarhlığı
Bulgarlar, kendi kilisesinde kendi din adamları ile ve kendi dilinde ibadet yapma hakkını elde etmeye çalıştı. Yani, Osmanlı Devleti’nde Bulgarlar ve Kilisesi konu olunca Osmanlı’nın Gayrimüslimleri idare sistemi söz konusu olur.
İstanbul Bulgarlar 5 Mart 1870 (2 Zilhicce 1286) tarihli bir dilekçeyle Padişah’a bağımsız kilise kurma isteğinde bulunurlar. Sadece altı gün sonra olumlu cevap alırlar. Eksarhlığın ilk resmi lideri olan Antim Efendi, 6 Mart 1872 (25 Zilhicce 1288) tarihinde Osmanlı Padişahının onayını alarak tayin edilmiştir.
The Bulgarian Exarchate in the Ottoman Empire
Bulgarians sought the right to worship in their own language, have their own clergy and their own churches, thus when we talk about Bulgarians in the Ottoman Empire and their church we are also broaching the subject of the administrative system of non-Muslims in the Empire.
On 5 March 1870 (2 Zilhicce[1] 1286) in a petition to the Padishah, Istanbul Bulgarians stated their desire to establish an independent church. After only 6 days, they received a positive sanction. The first official leader of the Exarchate – Antim I – was appointed with the approval of the Ottoman Padishah on 6 March 1872 (25 Zilhicce 1288).
Osmanlı Devlet Salnamelerinde Bulgar Eksarhlığı ve Bulgar Katolikler
Eksarhlığı’nın sadece bugünkü Bulgaristan topraklarını değil, aynı zamanda o dönemde Bulgar nüfusunun yaşadığı günümüz Yunanistan, Sırbistan ve tüm Makedonya bölgelerini de kapsaması dikkat çekicidir. Örnek olarak, 1290 (1873) tarihli 28. Salname’de “Bulgar Milleti Eksarhı Antin Efendi, Birinci Mecidi” kaydıyla Bulgar Eksarhlığı’na bağlı mahaller verilmiştir. Bunların arasında Tırnova, Sofya, Filibe, Ruscuk ile Silistre, Şumnu, Köstendil, Samakov ile Varna, Niş, Şehirköy (Pirot) ve Köprülü (Veles) ve onun tevabiileri yer almıştır.
1291/1874 yılına ait 29. Salname’de Bulgar Eksarhının metropolitliklerin sayısı 10’dan 13’e çıkmıştır. Bir yıl sonra, 30. sayıda (1292/1875) metropolitlik mahallerine Ohri (Ohrid) ve Üsküp (Skopie) metropolitlikleri de eklenerek sayısı 15’e çıkmıştır.
43. yıla (1305/1888) ait salnamede Bulgar Eksarhlığı detaylı bir şekilde yer almıştır. Ayrıca sinod azalarına yer verildiğinden idarenin biçim aldığı anlaşılmaktadır. Başkanlığında Eksarh, Eksarh Vekilleri, Sinod azaları, metropolitler ve vilayet ve elviye ilekazalarda bulunan Bulgar cemaat meclisleri reis-i ruhanileribir hiyerarşi oluşturulmuştur. Çoğu günümüz Bulgaristan topraklarında bulunan, yukarıda bahsedilen 15 büyükşehir merkezi dışında, vilayet ve kazalar merkezleri listesi çok ilginç ve şöyledir: Selanik, Manastır (Bitolya), Kırklareli (Kırkkilise), Ortahisar, Edirne, Köprülü (Veles), Siroz (Seres), Norekop (Gotse Delchev), Pirlepe (Prilep), Debre (Debar), Florine (Lerin). Başka bir deyişle, Osmanlı resmi kaynaklarına göre o dönemde Bulgar Eksarlığı'nı kendi dini örgütü olarak tanıyan insanlar günümüz Yünanistan ve bütün Kuzey Makedonya Cumhuriyeti'nde bulunan şehirlerde yaşıyorlardı.
54 Sayılı Salname (1316/1898) günümüzde Kuzey Makedonya Cumhuriyeti topraklarında bulunan Stromce/Ustrumca (Strumitsa) şehrinin Bulgar Eksarhlığı'na bağlı bir metropolitliğin merkezi olduğunu gösteriyor. Makedonya'nın batısında yer alan Stromce'de Bulgar varlığı tarih boyunca güçlü olmuştur.
1899’de (1317) Bulgar Eksarh Yosif Efendi’ye Osmanlı altın ve gümüş imtiyazı ve Altın Liyakatı verilmesi, kayda değer bir husustur.
65. sayıda, Mali 1326 (1910) Osmanlı Devlet Salnamesi Bulgar Metropolitlik merkezlerinin sayısı, 29 olmak üzere tarihi zirveye çıkmıştır. Yedi merkezde Metropolit görevlidir: Üsküp (Skopie) - Kalkandelen (Tetovo), Kumanova (Kumanovo), Gostivar, Koçane (Kochani), İştib (Stip), Çarove (Delcevo), Plenka (Palanka) ve Kratova (Kratovo) Metropolit vekilleri; Stromce (Strumitsa) - Kvadar (Kavadartsi), Radovişte (Radovish), Osmaniye, Ohri (Ohrid), Kruşevo, Risne (Resen) Metropolit vekilleri; Dobra (Debar) - Dobra, Kırcove (Kichevo) ve Rakaler (Gorna i Dolna Reka) Metropolit vekili; Manastır (Bitolya) - Perlipe (Prilep), Vitolişte (Vitolishte) Metropolit vekili; Novrakop (Gotse Delchev) Metropolit vekili ve Köprülü (Veles) Metropoliti. Metropolit vekillerinin çoğu, yine bugünkü Kuzey Makedonya Cumhuriyeti topraklarında hizmet vermektedir.
67. defa yayımlanan Mali 1328 (1912-1913) yılına ait salname, Bulgar Eksarhlığı ile ilgili verilerin yer aldığı son Osmanlı Devlet Salnamesidir, çünkü Balkan Savaşları'ndan sonra Balkanlar ve Bulgaristan Osmanlı hakimiyetinden çıktı, Eksarhlığı’nın merkezi ise Sofya’ya taşındı.
The Bulgarian Exarchate and Bulgarian Catholics in Ottoman state yearbooks
It is worth noting that the Exarchate comprises not only modern day Bulgaria, but also territories populated at the time by Bulgarians, which are today part of Greece, Serbia and the Republic of North Macedonia. For instance, in the 28th yearbook from 1290 (1873), next to the entry ‘Antim, Exarch of the Bulgarian People’ there is also a list of cities under the Bulgarian Exarchate, among which Tarnovo, Sofia, Plovdiv, Ruse, Silistra, Shumen, Kyustendil, Samokov, Varna, but also Niš, Pirot and Veles. In addition, there is a list of Antim’s associates.
In the 29th yearbook from 1291 (1874), the number of archbishops in the Bulgarian Exarchate increased from 10 to 13. A year later, in the 30th yearbook from 1292 (1875), this figure increased once more to 15 when the archbishops of Ohrid and Skopje were added.
In an entry in the 43rd yearbook from 1305 (1888), the Bulgarian Exarchate was described in detail. Furthermore, this account sheds some light on the Exarchate’s organizational structure, in terms of geography and hierarchy in the Synod. Apart from the 15 large regional centers, most of which are in contemporary Bulgaria, the list of vilayets and district centers interestingly also includes: Thessaloniki, Bitola, Kirklareli, Ortahisar, Edirne, Veles, Serres, Gotse Delchev, Prilep, Debar, and Florina.
In other words, according to the official Ottoman sources, during that period, people who recognized the Bulgarian Exarchate as their religious organization lived in cities and towns in the territory of modern day Greece and Republic of North Macedonia.
According to the 54th yearbook from 1316 (1898), Strumica, which is today located in the Republic of North Macedonia, was the center of an archbishopric under the Bulgarian Exarchate. For many years, Bulgarian were a major part of the population of Strumica, present day western Republic of North Macedonia.
It is worth noting that in 1899 (1317), Exarch Joseph I of Bulgaria was awarded gold and silver Ottoman orders.
According to the 65th yearbook from 1326 (1910), the number of Bulgarian archbishoprics (29) reaches its historic high. In seven central archbishoprics, archbishops were appointed (Skopje, Strumica, Debar, Bitola, Gotse Delchev and Veles), while in the rest deputy archbishops were appointed (Tetovo, Kumanovo, Gostivar, Kočani, Štip, Delčevo, Palanka, Kratovo, Kavadarci, Radoviš, Osmaniye, Ohrid, Kruševo, Resen, Prilep, Vitolište). Almost all archbishoprics that were governed by deputy archbishops are in the territory of present day Republic of North Macedonia.
The 67th yearbook of 1328 (1912-1913) is the last Ottoman record containing information about the Bulgarian Exarchate, since after the Balkan War, Bulgaria was no longer part of the Ottoman Empire and the seat of the Exarchate was moved to Sofia.
Sonuç
Bulgar Eksarhlığın kurulduktan sonra ilk yılda merkeze bağlı 10 metropolitlik varken, Birinci Dünya Savaşı'ndan önce günümüz Bulgaristan, Makedonya, Sırbistan ve Yunanistan gibi ülkelerde 29 metropolitlik zikredilmiştir.
İkinci Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı'nın sonundan sonra Bulgarlar'ın yaşadığı ve Balkanlar'ın batısında yer alan birkaç büyük bölge, Yunanistan ve Yugoslavya'ya geçince Bulgar Eksarhlığı ile ilgili durum tamamen değişir.
Conclusion
In the first few years after its establishment, the Bulgarian Exarchate comprised ten archbishoprics, while just before the First World War the number of its archbishoprics in the territories of modern day Bulgaria, Republic of North Macedonia, Serbia, and Greece reached 29.
The transfer of large areas in the Western Balkans populated by Bulgarians to Greece and Yugoslavia after the end of WWI and WWII completely changed the status of the Bulgarian Exarchate.
Kaynak: Canan Seyfeli, Osmanlı Devlet Salnamelerinde Bulgar Eksarhlığı ve Bulgar Katolikler (1847-1918), Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 52:2 (2011), ss. 157-190