Velina Grebenska bu yolculuğunu, kendi içselliğinden başlatarak, yalnızca Bulgaristan' da değil birçok farklı ülkeye, yaptığı sergilerle, ulaştırmayı ve oradaki izleyiciyle buluşmayı başarmış bir sanatçıdır! Bunu yaparken de kendi deyişiyle "varoluşun bütün uyumunu keşfetmeye” çalışıyor.
"Uluslararası Sanat Sempozyumu" etkinliği nedeniyle konuşmacı olarak gittiğim Bulgaristan'ın Varna şehrindeki Boris Georgiev Sanat Galerisi'nde tanıştım, ressam Velina Grebenska ve onun resim sergisiyle. Onun yüz ifadesindeki saf ve çocuksu kişiliği, hiç eksilmeden sanatına yansımış. Doğa ile iletişimini canlı tutarak resimlerindeki ışığı, insanların gözlerinde ve yüreğinde büyütmeyi başarmış..!
1979 yılında Balkan Kasabası olan Gabrovo'da dünyaya gelen Velina Grebenska, Veliko Tırnovo Üniversitesi, Azîz St.Cyril ve Methodius Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü'nde yüksek lisans eğitimiyle mezun olmuş.
"Her resim, kutsal bir limana yapılan yolculuktur!"
Sanatçının bilincinde beliren nesne, olay, imaj vb. imge dunyası, O'nun sanatındaki üretimini kolaylaştırır ve hızlandırır. İmgeler, aslında bilincin ürünüdür. Bilinç ise kültür, tarih ve toplumla şekillenir. Resim sanatçısı Velina Grebenska, sanata dair bilincini tercihli olarak kullanarak resimde istediği yaratma surecini, yaptığı çalışmalar ile ortaya koyuyor.
Giotto di Bondone; "her resim, kutsal bir limana yapılan yolculuktur!" der.
Resim sanatçısı Grebenska, sanki Bondone" nin bu sözünü doğrularcasına Varna'ya gelip yerleşerek denizle konuşmaya ve O'nu dinlemeye başlamış. Yağlı ve lirik suluboyalarıyla doğayı yeniden tanımlamak için denizin gizeminde yaralanan ressam ;"deniz kenarında durarak, akarsuların ve rüzgarın ıslığını dinleyerek, doğayla bütünleştiğini " söylüyor.
Rengin anlamı, düş gücünde saklıdır!
Doğduğu balkanların kalbindeki Gabrovo kasabasında kendisine anlatılan mitlerden ve uyanış ustalarıyla ruhunu işaretlemiş olan Velina Grebenska, "doğanın ışığa altın rengini verdiği saatlerde renklerin anlamını yeniden canlandırdığını ve bunun da kendi resim sanatına biçim verdiğini" belirtiyor. Sanırım ressam Velina Grebenska' nın suluboya tekniği ile doğadaki unsurları, yeniden yaratma çabası da bu imgelemenin bir sonucudur!
Doğadaki nesnel gerçeklikler ile insan arasındaki estetik ilişkilerini çizgi, renk ve biçimsel olarak başarılı bir şekilde resim çalışmalarına yansıtan sanatçı Grebenska, imgeler ve toplumsal yapılar arasındaki bağı her zaman canlı tutmaya özen göstermiş. Sanatçının tablolarını incelediğimde dikkatimi çeken en önemli bir başka şey ise, gerçek ile soyut arasındaki sınırda renklerin birbiriyle olan zıtlığının kullanılmış olması.
Velina Grebenska resmi, toplumsal bir sesleniş olarak da adlandırıyor. Kimi çalışmalarında adeta insanın gözünün görebileceği noktalardan başlayarak varoluş bütünü uyumunu anlatmaya çalışıyor. Bunu yapmakla, "hayatta sıklıkla kaybettiğimiz yücelik" fikrini keşfettiğini ifade ediyor.
Polonya, Italya, İspanya, Kanada, Kuzey Makedonya ve başka bir çok ülkede uluslararası sergilere çizim, grafik ve pastel bienallerine katılan Velina Grebenska, Bulgaristan'ın Soyfa, Veliko, Plevne,Filibe, Razgrad, Tırnova, Stara Zagora, Pazarcık şehirlerinde ise ulusal sergilere katıldığı ve resim sanatıyla büyük beğeni almış!
Yaratıcı arayışını Varna da bir sanat atölyesinde sürdüren ressam Velina Grebenska, pandemi sürecinde de boş durmamış, bir çok etkinliğe imza atmış. En son olarak 23 Ekim 2020'de "Anlar" sergisini, "Georgi Velchev Sanat Müzesi"nde izleyici ile buluşturdu.
Varna' ya yolunuz düşerse mutlaka Velina Grebenska' nın resimlerinin izine rastlarsınız, birçok sanat galerisinde.
HABER: ŞENEL GÖKÇE