Çocukluğunun önemli bir kısmını Şişli’de geçiren Stavros Petalas, Feriköy Aya Lefter Rum Ortadoks Mezarlık Kilisesi’nde görev yapıyor. Kentim Şişli Gazetesi olarak hem Petalas’ı daha yakından tanımak hem de bölgedeki Rum kültürüne dair daha fazla bilgi sahibi olmak adına bir röportaj gerçekleştirdik.
KENTİM: Bize kendinizi nasıl tanıtırsınız?
STAVROS PETALAS: Tabii. Şu anda Kurtuluş’ta yaşıyor ve çalışıyorum ama aslında Kadıköylüyüm. 7 yaşıma kadar Kadıköy’de yaşadım ancak 6-7 Eylül olaylarından sonra Cihangir tarafına geçtik ve 9 sene de orada yaşadık. Cihangir’in ardından 7-8 yıl da Kurtuluş’ta yaşadık ve ayrıca yazları vaktimizin büyük çoğunluğunu Kınalıada’da geçirdiğimiz için Kınalılık da var. Zaman gerçekten çok çabuk geçiyor. 23 yaşıma kadar Türkiye’de yaşadım ve daha sonra akademik eğitimimi devam ettirmek için Yunanistan’a geçtim. Bu geçiş 40 yıl sürdü. 40 yılın ardından evli, çocuk sahibi, iş sahibi ve emekli olarak Türkiye’ye dönüş yapmış oldum.
İSTANBUL’UN YERLİSİ
KENTİM: Kendinizi İstanbul’un yerlisi olarak görüyor musunuz?
STAVROS PETALAS: Ben ve ailem İstanbulluyuz. Ancak bizden bir önceki nesil daha çok Anadolu yöresinden gelmişler. Nevşehir, Adapazarı, Darıca… Yalnızca anneannem İstanbul kızıydı. Hatta şöyle komik bir şey vardı; dedelerimden birisi Türkçe bilmiyordu, diğeri ise Rumca bilmiyordu. Aralarında merhabadan ileri giden sohbetler olmuyordu.
KENTİM: Okul hayatınızdan bahsedelim biraz da. Hangi okullarda okudunuz?
STAVROS PETALAS: İlkokul 1. sınıfı Kadıköy’de okudum. Daha sonra Cihangir’e geçtiğimizde Zapyon Rum Lisesi’nin ilkokulunu bitirdim. Ortaokul ve liseyi ise Fener Rum Erkek Lisesi’nde okuyup 1968 yılında mezun oldum. Daha sonra Galatasaray Üniversitesi’nde Kimya Mühendisliği Bölümü’ne yerleştim. Sonralarda eğitimime devam etmek için Yunanistan’a geçtim ve uzun yıllar orada kaldım.
YUNANİSTAN’DAN ŞİŞLİ’YE DÖNÜŞ
KEMTİMi: Şişli ilçesi, İstanbul’un en büyük mozaik taşlarından birisi. Uzun yıllar Yunanistan’da yaşadıktan sonra sizi tekrar bu bölgeye çeken şey ne oldu?
STAVROS PETALAS: İnsan 40 yıl çalıştıktan sonra birden duramıyor. Durmak, tembellik etmek benim yapımda yok açıkçası. O dönem Yunanistan’da ekonomik kriz vardı ve Türkiye’de iş kurmak isteyen bir iş adamının da benim gibi bir çalışana ihtiyacı vardı. Beni tekrar bu bölgeye çeken şey bu oldu diyebilirim. İki buçuk yıl gibi bir süreçte o iş adamı ile çalıştık ancak daha sonra yürümedi. Soracaksınız, “Şu anki işinizin sizinle ilgisi ne?” diye. Bunun gibi işleri gençler yapmaz. Böyle işleri; yaşını almış, tecrübeli ve çevresi geniş insanlar yapar. Ben 40 yıldır burada değildim ama herkesi tanıyorum.
KENTİM: Pandemi süreci sizin açınızdan nasıl geçti?
STAVROS PETALAS: Zor bir süreçti. 65 yaş üzeri olduğum için normalden daha da zor geçti çünkü bizi eve tıktılar. Bana sorarsanız bu pandemi sürecinin bedelini 65 yaş üzeri insanlar ödedi. Sokağa çıkma yasağı, toplu taşıma kullanma yasağı… Benim gibi oturmaya alışkın olmayan bir insana eziyet gibi bir süreçti. Mezarlığa ise yalnızca bir Covid cenazesi geldi. Onda da tulumlarımızı giydik ve tüm tedbirlerimizi alarak defin işlemini gerçekleştirdik.
KENTİM: Peki şu an bu mezarlığa cenaze kabul ediyor musunuz?
STAVROS PETALAS: Tabii, bu kilise bir cenaze kilisesi. Yalnızca cenaze olduğu zamanlar açılıyor. Bir de Cumartesi günleri küçük bir ayin yapılıyor. Aslında ayin günü Pazar’dır ancak mezarlık kiliselerinde ayinler Cumartesi günleri yapılır. Ayrıca her mezarlıkta da kilise olmaz, sadece büyük mezarlıklarda olur. Benim bildiğim kadarıyla 9 tane Rum Mezarlığı var İstanbul’da ve kilisesi olan mezarlıklardan biri de burası.
RUM KÜLTÜRÜ VE BAKLAHORANİ KARNAVALI
KENTİM: Burada yaşanmışlıklar ve oluşmuş bir kültür var. Bu kültürün muhafazası ne durumda?
STAVROS PETALAS: Rum cemaati olarak bir zamanlar 200.000 kişi kadardık burada. Bu 200.000’den kalsa kalsa 2.000 kişi kalmıştır. Ama buna rağmen kültürümüzü yaşatmak için direniyoruz. Baklahorani Karnavalı var mesela. Çok eski bir gelenektir. Rumlara ait ve dini içerikler taşıyan bir karnavaldır. Paskalya’dan 40 gün evvel başlayan ve 3 gün süren bir şenliktir bu. Bugün çok popüler olan Rio Karnavalı’ndan çok daha eski bir gelenektir Baklahorani. 1942 yılında bu karnaval yasaklandı. İnsanlar kendi evlerinde eğlence düzenlemeye başlamıştı yasaklar sebebiyle. 2011 yılında bu karnavalı tekrar yaşatmak için bir çaba içerisine girilmiş. 2013 yılında ben buraya geldiğimde kendi gözlerimle gördüm. 1000 kişilik bir kortej Pangaltı’dan Kurtuluş’a kadar yürüdü ve ben şaşırıp kaldım. Daha sonra Gezi olayları, OHAL durumları, yasaklar gibi durumlar karnavalı yine erteledi. 2019 yılında Şişli Belediyesi karnavalı tekrar canlandırmaya niyetlendi. Benim de içinde bulunduğum bir çalışma ekibi her şeyi hazırladı ancak akşam İdlib’ten 33 şehit haberi gelmesiyle bayraklar yarıya indi ve tekrar ertelemek zorunda kaldık. Daha sonra Pandemi döneminde sanal bir şekilde gerçekleştirdik karnavalı ve çok da güzel oldu.
KENTİM: Peki buradan giden Rumlar hala bu bölgeyi evleri olarak görüyor mu?
STAVROS PETALAS: Tabii, mesela Kurtuluş Rum Okulu mezunlarının Atina’da bir cemiyeti var. Bu cemiyetin mensubu insanlarla dolu 2 otobüs, her yıl bir defa burayı ziyaret ediyor. Tabii arada bu mezarlığa da gelip ölülerini ziyaret eden insanlar da oluyor.
BELEDİYECİLİKTE ŞİŞLİ İLERİDE…
KENTİM: Son olarak günümüz Şişli’sini nasıl buluyorsunuz?
STAVROS PETALAS: Benim bıraktığım Şişli, Bomonti’de bitiyordu. Bomonti’den sonrası çayırlıktı. Tabii belediyecilik açısından Şişli çok ileri gitti. Örneğin Katılımcı Bütçe projesi… Türkiye’de ilk herhalde böyle bir proje. Ben de bu projenin katılımcılarından birisi oldum. Feriköy’deki seçimden birinci olarak çıktım. Bu gönüllü bir atılım, hiç kimsenin buradan bir fayda kazandığı yok. İleri görüşlü bir belediye başkanı var. Umarım böyle devam eder.
KENTİM HABER MERKEZİ