Günümüzde, Kırım yarımadası denildiğinde çoğu kişi, kendiliğinden bölgenin daima Rusya veya Ukrayna’ya bağlı olduğunu ve Slavların bu coğrafyanın yerli unsuru olduğunu varsaymaktadır. Fakat gerçekte yarımadanın geçtiğimiz bin yıl içindeki asli unsuru Türkçe
konuşan Kırımlılardır ve azınlık durumuna Kırım’ın ancak 1783’te Rusya tarafında işgal edilmesiyle düşmüşlerdir.
Tüm kaynakların ışığında bu gün Kırım Ruslar tarafından işgal edildi. Binlerce insan öldürüldü ve sürgün edildi.
Kırım`ın 1783-1793 yılları arasında en verimli 380 bin hektar toprakları gasp edildi.Bu topraklar Rus burjuva ve memurlara dağıtılarak, Kırım`a Rusya`dan ve başka ülkelerden göçmenler yerleştirilerek, Kırım halkı göç yapmaya mecbur bırakılmıştır. Aynı anda sosyal-kültürel yapısı,dini,manevi değerleri tahrip edilmiştir.
Rusyanın Kırım`ı işkâl etmesinin,buraya ekonomik ve kültürel olarak asırlara uzanan sömürüsünüde gözler önüne seriliyor.
Onlar ki sürgüne uğratılmış ama yaşamak uğruna çetin göç yollarını aşabilme cesaretini gösteren bir asrın nesilleri olmuşlardır.
Ruslar, savaşlarda acımasız yöntemler uygulamışlardır.
Kırım Türkleri çok acı çekmişlerdir ama hiç bir zaman imanlarından, manevi ve milli soylarından vazgeçmediler.Allah hepsinden razı olsun.., Kırım Türklerinin mazisi, anlatılmakla bitmeyecek kadar eski ve hüzünlü bir hikayedir. Sıcak ve soğuk savaşlarda,yürek yangınında pişirmişlerdir hikayelerini. Tutanların elin yakar, dinleyenin yüreğini acıtır.
Bütün Şehit ve gazilerimizi rahmet, dua ve saygıyla anarken, ne VATAN_KIRIM`I ne de soydaşlarımızı unutmayacağımızı tüm dünyaya haykırıyoruz.