Anasayfa
BİN CİHANA DEĞİŞMEM ŞU ÖKSÜZ TÜRKLÜĞÜMÜ
Filiz Çelik Şahin
05 Mayis 2021

Dünyada menfaat için sevgi gösterişinde bulunan insanlar kadar alçağı yoktur" diyen şeyh şamilden miras tarihi tekerrürdür TÜRKÇÜLÜK.

Yeryüzünde kavimler ve milletler vardır ve ‘insanlık’ bunların umumi adıdır. Yüce ve mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bu husus şöyle açıklanır:
“Ey insanlar, biz sizleri bir erkekle bir kadından yarattık ve birbirinizle tanışasınız diye şubelere (ırklara, kavimlere) ve kabilelere ayırdık...” (Hucurat/13)

İslâm Sosyolojisi, Kur’an-ı Kerim’in ışığında ‘millet ve milliyet’ gerçeğini ihmal ve inkâr etmez. Çünkü bizzat Yüce Allah, insanları ‘tek kökten’ gelmelerine rağmen farklı ‘şubeler’ halinde yarattığını açıkça beyan etmektedir.”
Bizler Türk-İslam kültürüne ve medeniyetine bağlı, Türklük şuur ve vakarına, İslam iman, aşk, ahlak ve aksiyonuna sahip, Türklüğü bedeni, İslamiyet’i ruhu bilen, dünya Türklüğünün, İslâm dünyasının ve bütün mazlum milletlerin ümidi olmaya çalışan ve bu yolda mücadele veren Türk Milletçileri olarak,
Anadolu topraklarına değer katan ve toplumda öncülük eden herkese saygı duyuyor ve onları önemsiyoruz.
3 Mayıs’ta ortaya konan milli duyarlılık ile Türk milletinin birliğini, beraberliğini ve bölünmez bütünlüğünü daima devam ettireceğiz.

3 Mayıs 1944`ü doğuran şartlar ve gelişmeler, önemini ve sıcaklığını bugün de korumaktadır. Bugün Türkiye, Türk`üm diyemeyenlerin, Türklük şuurunu sorgulamaya açanların, Türk olmaktan gurur duyanları ırkçılıkla suçlayanların var olduğu günümüzde, 3 Mayıs Milliyetçiler Günü`nün önemi bir kat daha artmaktadır. Özellikle 1984 yılından beri ülkemizde terörün tek amacının, Türklük kavramını sorgulamaya açarak, Türkiye`nin bölünmez bütünlüğünü önce kafalarda silmek istediğini düşünecek olursak, her Türk`ün bugünü milli şuurla idrak etmesi gerekmektedir.

Türkçülerin tarihteki kutlu mücadelesi, her Türk`ün okuması ve idrak etmesi gereken bir olaydır. 
Türk milletini her türlü emperyalizmden korumak için; inandıkları fikirleri, değerleri ve doğruları haykıran Türk milliyetçilerinin verdikleri bu mücadele, bugün daha net bir şekilde anlaşılmaktadır. Dün Türk milliyetçilerini en ağır şekilde eleştirenler, şimdilerde ise onlara hak vermenin mahcubiyetini yaşamaktadırlar.

Türk milliyetçiliğinin var olması ve Türkiye Cumhuriyeti`nin ebediyen yaşaması için Türk milliyetçiliği fikrinin kalıcı olarak ortaya konulması önem arz ediyor.

Türklüğün ebediyete kadar baki kalabilmesi için çekemeyecekleri cefa, ödemeyecekleri bedel yoktur. Bilinmelidir ki, yıllar önce, milletin değerlerine sahip çıkmak ufkunu açmak, için büyük bir mücadele sergileyen Türk milliyetçileri, “milli ve akıllı siyaset” anlayışın sahipleri olarak, şimdi yine milletin geleceğine ve demokrasiye yönelik her türlü saldırı ve tavrın karşısında mücadelesini devam ettirecektir.

TÜRKÇÜLÜK, Rehberi, iki cihan güneşi Hz. Muhammed (s.a.v); kaynağı, ilhamı, düsturu Kur’ân olandır. Derviş Yunus, Yavuz, kimi zaman ise surlarda üç hilal elinde Ulubatlı Hasan`dır. Semalarda dalga dalga yayılan ezan susmasın`` diyerek toprağın kara bağrına düşen candır.
Davasına ve fikir sistemine bağlı, tefrikaya çanak tutmayandır.

Türk`ün töresini, Türk`ün ilini, İslâm`la kaynaştıran Ahmet Yesevi ocağında kaynayan,
kavrulandır. 

Tarihten bugüne Millet olarak başımız dik, alnımız ak bir şekilde kendi varlığımızı kutsal vatanımızın varlığı uğruna düşünmeden feda ettik.

Türk, bir ırkın, bir etnik kökenin adı değil, ağırlıklı olarak Orta Asya, Anadolu, Balkanlar ve Ortadoğu’da yaşayan, İslam ile şereflendirilmiş, zulme ve haksızlığa başkaldıran büyük bir milletin adıdır. Milliyetçilik,  aziz milletimizin dünyada hak ettiği yere gelmesi için çalışmak, üretmektir. Milli bekamız ve bağımsızlığımız tartışılmaz koşuldur.

Türkçülük: Biyolojik meteryalizmin kıskacında kan ve ırk üstünlüğü değil, aleme nizam vermek üzere, kuru cihangirlik değil kelamını yaymakla özetlenebilecek, Türk milletinin kültür ve medeniyet meselesidir.!

Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk`ün baştan aşağıya Türk milliyetçiliği ile yoğurduğu ülkemizin 3 Mayıs 1944 tarihinde küllerinden doğduğu, şahlanıp ayağa kalktığı gündür. Türkçülük  insanlık alemi içinde uşak olmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır.

3 Mayıs, Türk milliyetçilerine en acımasızlığı yaşatanların karşısında ``Çileler bizim rütbemizdir`` diyerek, her türlü olumsuzluk ve zorluk karşısında Türk milletine en derin sevginin tüm dünyaya ilan edildiği gündür. 1940`lı yıllarda her türlü sıkıntı ve işkencelere maruz kalmak pahasına ortaya çıkan feraset sahibi milliyetçiler tarafından ortaya konulan ve Türk`ün milli değerlerine sahip çıkılması gerektiği düşüncesinin önemi günümüzde daha açık bir biçimde kendisini göstermektedir.

Şahsım olarak asırladır, İslam’ın sancaktarlığını yapmış bir milletin ferdi olmaktan onur ve gurur duyuyorum.

Vatanına, bayrağına ihanet etmeyen herkes kardeşimizdir bizde bölücülük yoktur...
Selam olsun Türk bayrağı altında
Gururla yaşayanlara.

Altaylardan Tuna`ya, Malazgirt`ten Kurtuluş`a bu milleti köklerinden koparmayan atalarımızın ruhu şad, 3 Mayıs Türkçüler Günü kutlu olsun.