Anasayfa
Covid 19 ile Devam Eden İmtihanımız!!!
Filiz Çelik Şahin
28 Mayis 2020

COVİD 19 İLE DEVAM EDEN İMTİHANIMIZ!!!

Çok kıymetli muhterem okuyucularım, tüm dünyayı kuşatan Covid 19 salgını nedeniyle, bu sene her bir zaman dilimi rahmet ve mağfiret ayı olan, Mübarek Ramazan-ı Şerif ayını ve Bayramımızı, mesafelere rağmen gönüllerde hep birlikte kutladık. Bu konuda herhangi bir zafiyet yaşanmasına engel olmak için, tüm millet olarak evlerimizde kalarak, kurallara ve yasaklara özenle riayet ederek,ailemizden sevdiklerimizden uzak kalarak, tüm fedakarlıklara hassasiyet göstererek yerine getirmenin huzurunu ve gönül rahatlığını yaşıyoruz.

Şahsım olarak bu gönül rahatlığıyla siz muhterem okuyucularımın Ramazan Bayramını en içten duygularımla tebrik ediyorum.

Ailelerimizle nice sağlıklı ve huzurlu, sevdiklerimizle hep bir arada geçireceğimiz bayramlar yaşamamızı  Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

Değerli dostlar, öncelikle sahip olduğumuz her şeyin kıymetini anlayacağımız bir süreçten geçiyoruz ve devamında hayatta basit olarak idrak edip, ama manen sahip olduğumuz büyük değerlerin de kıymetini fark ettiğimiz bir karantina dönemi geçirdik. Virüs ortaya çıkıp hayatımızda ciddi oranda bir sınır getirene kadar hakiki ve olması gereken dostlukların nasıl olması gerektiğini unutmuş ve umursamaz olmuştuk.

Nüfusu yoğun şehirlerde hızla ilerleyen teknoloji, hakiki dostluk kavramı, gönlümüzden, aklımızdan ve ruhumuzdan silinmiş gibiydi. Hiçbirimiz kabullenmek istemesek de, bu güzel ahlaki duyguların ruhumuzdaki yerlerini, ihtiras, bencillik, enaniyet gibi acımasız ve doyumsuz hislere teslim etmiştik.

İnsanlar birbirlerine karşı sevgi, saygı, sadakat ve vefasındaki muhabbet duygusunu, samimiyetsizce kullanarak israf ederse, bunun cezası yaratanın katında elbette ayrılıktır ve gönül mahrumiyetidir.

Virüs sebebiyle bu ayrılık duygusunu milletçe en yakınlarımızla hepimiz yaşadık. Bu yaşadıklarımız nedeniyle birçoğumuzun hayata bakış ve sosyal ilişkilerimizdeki eksiklerimizi ve yanlışları görmemiz için önemli bir sebep oldu.

Riyakarlık, kalp kırmak, kin duymak gibi duygular beslemenin ve davranışlar sergilemenin ne kadar zararlı ve faydasız olduğuna hem şahit olduk hem bunu birbirimizden mahrum kalarak yaşadık.

Bu yaşadıklarımıza istinaden, yalnız olan ve yalnızlığa terk edilenlere bakış açımızı da daha derin  düşünmeli ve hissetmeliyiz. Bundan sonraki hayatımızı kimseye ihtiyaç duymadan ve sadece kendimize yetmek için yönetmek düşüncesinden kendimizi kurtarmalıyız diye düşünüyorum.

Covid 19 Pandemisinin küresel bir salgına dönüşmesiyle, dünya üzerinde farklı dinleri yaşayan milletler ve insanlar arasındaki hoşgörünün de bu vesile ile arttığını görüyorum. Salgından kurtulmak için dünyanın en büyük gücü olarak kendisini ilan eden Amerika  Milli gününde Başkan Trump’ın halkını duaya davet etmesi, İtalya’nın Carpi Kentin’de gerçekleşen etkinlikte Belediye Başkanı Alberto Bellelli’de, Martiri Meydanında Kuran-ı Kerim okutması, Hollanda ve Almanya’da hoparlörden  Ezanların okutulması karşısında, toplumsal dayanışma ve hoşgörünün  bu güzelliğinde hüzünlü bir mutluluk yaşarken, diğer taraftan da insan olarak yaratılmış her canlının yaratanımız karşısında  aslında ne kadar aciz ve güçsüz olduğuna şahit olduk.

Umarım bu yaşananlar, suçsuz ve günahsız, binlerce insanı katletme ve sonu olmayan savaşlar için silah üretme hırsına ve planına son verir.

Yaşamın son noktasına gelmeden önce, şahsi olarak da, ülkeler olarak da dost biriktirme ideolojisi ihmal edilmemelidir. Şahsım olarak çok ağır ve ciddi olarak Covid-19 hastalığı geçirdiğimde, soğuk ölümü ve umutsuzluğu ilk defa bu kadar yaşayarak hissettim ve benim için dünyadaki en büyük servetimin biriktirdiğim baki dostlarım olduğunu gördüm. Tam bitti derken dostlarımın canı gönülden duaları, yalvarışları ve destekleri vesilesiyle Allah c.c. yeniden bana bir hayat nasip etti.

Bu vesileyle büyük bir sevgi ve muhabbetle dolup taşan yürekleriyle el açıp gözyaşlarıyla yalvarıp dua ederek ruhumu yalnız bırakmayan sevgili aile bireylerime ve değerli dostlarıma ve siz kıymetli okurlarıma  gönül dolusu teşekkürlerimi ve şükranlarımı arz ediyorum.

Siz değerli okurlarıma naçizane önerim şudur ki; yaşamımızın son noktasına gelmeden önce dost biriktirmeyi ihmal etmeyelim ama şunu da hatırımızdan çıkarmayalım ki, samimi ve vefalı dost istiyorsak öncelikle kendimiz yürekten samimi ve vefalı olmalıyız.

Bu gün birbirimize vereceğimiz en büyük hediye, hakikat de birbirimizin kıymetini bilmek, isteyerek veya istemeyerek kırdığımız gönülleri hatırlamak ve bunu kendi nefsimizde gurur haline getirmeden bu gönülleri onarmak, kin, nefret ve enaniyet gibi olumsuz duyguları ruhumuzdan ve ortadan kaldırmak olmalıdır. Bu düşünce ve duygularımla tüm insanlığa sevgi, saygı, selam ve muhabbetlerimi sunuyorum.

SAYGILARIMLA…