Tatavla ya da bugünkü adıyla Kurtuluş, yüzyıllarca yıl devam etmiş olan Tatavla Karnavalı’nı ilk, merhum yazar Orhan Türker’in (Tatavla: Osmanlı İstanbul’undan Bir Köşe) adlı kitabında okumuştum. Daha sonra ise, Apoyevmatini Gazetesinin İmtiyaz Sahibi sevgili Mihail Vasiliadis’ten dinlemiştim.
2006 yılının sonlarına doğru Tatavla Karnavalı’nı yeniden canlandırmak için girişimde bulunduk. İlk önce, o dönemin Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e projemizi anlatmaya gittik. Şişli Belediyesi’nin etkinlik ve proje çalışmalarından sorumlu kişilerine Karnaval Projemizi detaylı bir şekilde anlattık. Onlar ise Belediye olarak böyle bir etkinlik içinde yer alamayacaklarını söyledi. Niçin? diye sorduğumuz da, 'aramızda bulunan bazı insanların Tatavla isminden rahatsızlık duyabileceğini, toplumun çoğunluğunun Karnaval fikrine sıcak bakmayacağını' anlatmaya çalıştılar. Bu görüşmenin sonunda umutsuz bir şekilde Şişli Belediyesi’nden ayrıldım.
Karnavalı canlandırma konusunda kararlıydık ve yılmadık. Çalışmalarımızı sürdürdük.
2006 yılı Kasım ayında “ İstanbul 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti” seçilmişti. Kültür Bakanlığının ilgili kurumları projeler üreten firmalardan teklif alıyorlardı. Bu iş için İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı kurulmuştu. Biz de destek almak için, Beyoğlu Atlas Pasajında bulunan ajansın ofisine gittik. Projemizi onların istediği format ta yazmamız gerektiği bilgisini aldık. AKP hükümeti, o yıllarda Avrupa Birliğine girme yolunda kararlı adımlar atıyordu, dolayısıyla Tatavla Karnavalı için ortamın hazır olduğunu düşünüyorduk.
Yunanistan Konsolosluğu, Rum Patriği Bartholomeos, İstanbul Valiliği, Kültür A.Ş Genel Müdürlüğü , Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan , Beyoğlu Spor Kulübü ile görüşmeler yaptık. Tatavla Karnavalı Projesi’ni anlattığımız birçok kişiden destek almaya başlamıştık.
Kurtuluş Caddesi üzerinde bulunan Galeri Baraz’ın sahibi Yahşi Baraz sergi ve etkinlik için mekanlarını kullanabileceğimizi söyledi. Karnavalın yapıldığı yıllarda kullanılan bazı objeler, kıyafetler, pullar, resimler ve tarihi bir Laterna bulduk. İşin içine girdikçe, araştırdıkça çok güzel şeylerle karşılaşıyorduk,
Çalışmalarımız epey duyulmuş, ses getirmişti. Gazetemize gelip giden tanıdık bir dostumuzun yakını olduğunu söyleyen kişi, iş yeri telefonundan beni aradı. Tatavla Karnavalı hakkında görüşmek istediğini söyledi, iş yerine davet etti. Tanınmış bir iş adamı olan bu kişinin, Karnaval’a sponsor olabileceğini düşünerek iş yerine gittim. Yanılmıştım, ‘Tatavla Karnavalı’ da nereden çıktı? gel sen bu işi bırak, Hacivat - Karagöz Karnavalı yap, bizim geleneklerimize uygun karnavallar düzenle, biz de seni destekleyelim sponsor olalım' dedi. Şaşkındım! Kendisini çok iyi tanımadığım için fazla konuşmadım, teklif ettiği Hacivat - Karagöz Karnavalı’nı düşüneceğimizi söyleyerek oradan ayrıldım.
Tatavla Karnavalı’nın masraflarını çıkaracak kadar sponsor bulmuştuk. Şişli Belediye’sinin de bu işin içinde yer almasını sağlamalıydık. Çünkü etkinlik alanımızın neredeyse tamamı Şişli sınırları içindeydi. 2007 Şubat ayında başlatıp, ‘İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti’ etkinlik tarihi ile zirveye çıkmayı hedefliyorduk. Şişli Belediyesi’nin kapılarını tekrar çalmaya başladık, Israrla bu işin içinde olmaları gerektiğini söylüyorduk. Sonunda Şişli Belediyesi ‘de sponsor olmayı kabul etti.
Çok sevinçliydik, 2007 Şubat ayının gelmesini iple çekiyorduk.
Ta ki 19 Ocak 2007 tarihinde sevgili Hrant Dink öldürülene kadar.
Yıkılmıştık ve şoktaydık.
Ve Şişli Belediyesi Tatavla Karnavalı dahil bir çok etkinliği o tarihte iptal etti.
14 yıl önce güvercinleri uçurmak için bir yola çıkmıştık o hain kurşunla önce yolumuz kapatıldı sonrada güvercinlerimizin kafaları koparıldı.
Bu coğrafya da insanlarımız çok acılar çekti, geçmişi kurcaladıkça da acılar bitmeyecek.
Tüm farklılıklarımıza rağmen geçmişte ve günümüzde birlikte yaşayabilmenin en güzel örneğini verebilmiş bir İlçemizdir Şişli. Şimdilerde ise beni çok mutlu eden aynı zamanda umutlandıran bir çalışmayı Şişli Kent Konseyi hayata geçiriyor. Tatavla’da Yeniden Karnaval Zamanı Başlıyor. Haydi gelin birlikte bu etkinliklere gidelim. İsmi ister Tatavla olsun ister Hacivat-Karagöz olsun, gerçekleri örtüp bizi ayrıştırmaya çalışan o zihniyetten uzak duralım. Bizim en güzel zenginliklerimizden biri olan, çok kültürlülüğün keyfine varalım.
Sevgilerimle…