Antlaşmalar ile Avrupa Çevre Politikasının Tarihsel Gelişimi
Avrupa Birliği'nin tarih boyunca çevre politikalarını şekillendirmek adına yaptığı antlaşmalar, çevrenin korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Avrupa Birliği, çevre sorunlarının önüne geçmek amacıyla proaktif bir tavır sergilemiş ve değişen zamanın şartlarına uyum sağlamak için çeşitli antlaşmalar imzalamıştır. Aşağıdaki tabloda özet olarak değinilen söz konusu antlaşmalar, ilerleyen bölümlerde detaylı bir şekilde incelenecektir.
ROMA ANTLAŞMASI |
MAATRİCH ANTLAŞMASI |
AMSTERDAM ANTLAŞMASI |
NİCE ANTLAŞMASI |
LİZBON ANTLAŞMASI |
İtalya’nın Roma şehrinde imzalanmıştır. |
Hollanda’nın Maastricht şehrinde imzalanmıştır. |
Hollanda’nın Amsterdam şehrinde imzalanmıştır. |
Fransa’nın Nice şehrinde imzalanmıştır. |
Portekiz’in Lizbon şehrinde imzalanmıştır. |
1957 yılında imzalanmıştır. 1958 yılında yürürlüğe girmiştir. |
1992 yılında imzalanmıştır. 1993 yılında yürürlüğe girmiştir. |
1997 yılında imzalanmıştır. 1999 yılında yürürlüğe girmiştir. |
2001 yılında imzalanmıştır, 2003 yılında yürürlüğe girmiştir. |
2007 yılında imzalanmıştır. 2009 yılında yürürlüğe girmiştir. |
İmzalayan Ülkeler:
Belçika, Almanya, Lüksemburg, Fransa, İtalya, Hollanda |
İmzalayan Ülkeler:
Almanya, İtalya, Fransa, Belçika, İspanya, Yunanistan, İspanya, Birleşik Krallık, Lüksemburg, Portekiz, Hollanda, Danimarka |
İmzalayan Ülkeler: Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, Lüksemburg, Portekiz, Danimarka, İtalya, Yunanistan, Finlandiya, İsveç. |
İmzalayan Ülkeler:
Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, Hollanda, İrlanda, İspanya, Lüksemburg, Portekiz, Danimarka, İtalya, Yunanistan, Finlandiya, İsveç. |
İmzalayan Ülkeler:
Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, Hollanda, İrlanda, İspanya, Lüksemburg, Portekiz, Danimarka, İtalya, Yunanistan, Finlandiya, İsveç, Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Letonya, Litvanya. |
|
|
|
|
|
ROMA ANTLAŞMASI
Roma Antlaşması, 25 Mart 1957 tarihinde imzalanmış ve 1 Ocak 1958 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu antlaşma, bağımsız bir uluslararası örgüt olan Avrupa Ekonomik Topluluğu'nu (AET) oluşturan antlaşmadır. Antlaşmanın ana amacı, Avrupa'da tek bir pazar oluşturarak ekonomik kalkınmayı sağlamaktı. Bu yıllarda Avrupa, ekonomik kaygıların ön planda olduğu bir dönemi yaşamaktaydı ve Roma Antlaşması ile Avrupa ekonomisinin geliştirilmesi ve uluslararası alanda rekabet edebilir düzeye çıkarılması hedeflenmiştir.
Roma Antlaşması'nın 2. maddesine göre:
Topluluğun görevi, ortak bir pazarın kurulması ve üye devletlerin ekonomik politikalarının giderek yaklaştırılması yoluyla topluluğun bütünüyle ekonomik faaliyetlerin uyumlu bir şekilde geliştirilmesini, sürekli ve dengeli bir büyümeyi, daha fazla istikrarı, yaşam standardının hızla yükselmesini ve topluluğun bir araya getirdiği devletler arasında daha sıkı ilişkilerin kurulmasını sağlamaktır. (Roma Antlaşması 1957)
Roma Antlaşması imzalandığında, çevre konusuna değinilmemesi şaşırtıcı değil; o dönemde çevre sorunları henüz gündemde değildi ve Avrupa devletleri içinde ekonomi ön plandaydı. Bu nedenle, Roma Antlaşması'nda doğrudan çevre ile ilgili bir hüküm bulunmamakta. Ancak, ticaret, piyasa ve ekonomi ön planda tutulsa da Roma Antlaşması'nda çevre ile ilgili dolaylı maddelere rastlamak mümkün. Bunlar da genel olarak ekonominin ve piyasanın olumsuz etkilendiği durumlarda çevre sorunlarının giderilmesi şeklinde.
Avrupa Birliği, her zaman daha iyi yaşam koşullarını hedeflemiş ve Avrupa Ekonomik Topluluğu adıyla başladığı dönemde de bu hedef doğrultusunda ilerlemiştir. O dönemde temel olarak ekonomi üzerinde yoğunlaşılmış olsa da üye ülkelerdeki vatandaşların daha iyi koşullarda yaşaması ve ekonomik sıkıntı çekmemesi amacı güdülmüştür. Bu doğrultuda, Avrupa'da gümrük olmadan malların serbest dolaşımının sağlanması hedeflenmiştir.
Roma Antlaşması'nda çevre sorunları ve alınacak önlemler ile ilgili doğrudan bir madde bulunmasa da gerektiğinde önlem alınacağını bildiren bir madde bulunmaktadır. Çevre sorunları ile karşılaşıldığında gerekli önlemlerin alınmasını mümkün kılan bu madde, Avrupa Birliği'nin çevreyi ve insanların yaşam koşullarını iyileştirmeyi ne kadar önemsediğini ortaya koymaktadır.
Avrupa Birliği günümüzde, çevre sorunlarının önlenmesinde en çok çaba harcayan uluslararası aktörlerden biri. Refah seviyesinin yüksek, ekonomisinin iyi olması tesadüf değil. Yıllar boyunca çeşitli antlaşmalar ile ekonominin gelişmesi, refahın artması ve çevre sorunlarının en aza indirilmesi için çaba sarf edilmiştir. Avrupa Birliği'ne üye olan ülkelere çeşitli yükümlülükler getirilmiş ve birliğe girmek isteyen ülkelere de çeşitli şartlar koşulmuştur. Şartları yerine getiremeyen ülkeler birliğe alınmamaktadır. Halkın katılımı ve denetimi de her zaman öncelik olarak görülmüştür.
Bu sayede Avrupa Birliği, yüksek ekonomik standartlara sahip ve çevre bilincinin geliştiği bir bölge haline gelmiştir. Roma Antlaşması, hem ekonomiyi geliştirip hem çevreyi korurken aynı zamanda insanların yaşam standartlarını yükseltmeyi hedefleyen ilk ve en önemli adımlardan biridir.