Turnuvayı haber almam Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Saime Oğuzhan'dan gelen telefon ile oldu.

Bir gazetenin satranç turnuvası düzenlemesi beni heyecanlandırdı doğrusu.

Ülkemizde 1999 senesinden itibaren körler alanında satranç turnuvaları yapılıyor, Bu yıla kadar tüm resmi turnuvaları Görme Engelliler Spor Federasyonu düzenliyordu.

Körler satranç spor dalı bu yıl TSF'ye bağlandı. Artık resmi turnuva organizasyonlarını Türkiye Satranç Federasyonu yapıyor.

Birkaç sivil toplum örgütü dışında, özel kuruluşların, hele bir gazetenin böyle bir etkinliği üslenmesi rastlanan bir durum değil.

Saime Hanım ile dostluğumuz eskilere dayanıyor, Görülmeyen Gazete ekibinden Fatih Mehmet Moray ile ise çeyrek asrı aşkın bir yol arkadaşlığımız var.

Sevgili Fatih ile derneklerde engelli sorunlarıyla ilgili yıllarca omuz omuza mücadele verdik.

Hal böyle olunca biz de organizasyon düzenleme komitesine hızla ve memnuniyetle dahil olduk.

Ağustos ayında turnuvayla ilgili tüm taraflar düzenlenen toplantıda buluştu.

Masanın etrafında Saime Hanım ve Fatih beyin yanı sıra, Türkiye Satranç Federasyonu İstanbul İlk temsilciliğinden Rıza ve Mehmet Öney beyler, Görülmeyen Gazete'nin gönüllü destekçileri, ve bizler Selim ile Kerim Altınok vardık.

Satranç teknik yönleri olan farklı bir alan, bu nedenle uzun bir toplantı oldu.

Konu her yönüyle incelendi. Turnuva yönergesinin hazırlanması, görev alacak hakemlerin sayısı, uygulanacak zaman kontrolü, satranç saatlerinin teymini, erkek ve kadın katılımcı sayıları gibi hususlar görüşüldü. Görme engelli sporcuların refakatçılarıyla turnuvaya davet edilmesi. kararlaştırıldı.

Yemek saatlerinin maç saatleri ile uyumlandırılması, kalınacak mekanlar, turnuva sırasında kullanılacak masaların ölçüleri vesair birçok konu üzerinde konuşuldu.

Turnuva organizasyonunun yanı sıra özellikle akşam saatlerini değerlendirmek üzere sanatsal etkinlikler yapılması kararlaştırıldı.

Toplantı bittiğinde tüm katılımcıların içinde bir heyecan olduğunu hissettik.    

Satrancın Büyüsü

8x8 boyutlarındaki satranç tahtası sadece bir oyun alanı değildir, bir satranççı için 64 kare ve 32 taş bir oyundan çok fazlasını ifade eder.

Rakibiniz ile satranç tahtasının başına oturduğunuz andan itibaren yeni bir dünyaya adım atarsınız. Kafanızdaki tüm sorunları unutur, tamamen satranca konsantre olursunuz.

Kendi kuralları içinde satranç hayatın bir yansımasıdır aslında. Maç boyunca birkaç saat içinde yaptığınız her hamlede yeni bir karar verirsiniz.

Kararlarınızın doğruluğunu ya da yanlışlığını dakikalar ve saatler geçtikçe anlamaya başlarsınız. Çoğu zaman hatalarınızın farkına varmak o kadar kolay değildir, maçtan sonra uzun analizler yapmanızı gerektirir. Maç esnasında zaman algınız değişir... Dakikalar su gibi akar, saatlerin nasıl geçtiğini fark etmezsiniz bile.

Öğle yemeğinden akşam yemeğne kadar süren maç:

Bir defasında Almanya'da katıldığımız bir turnuvada öğle yemeğinden sonra başlayan maçım uzamıştı, salondaki tüm partiler bitmiş, sadece ben ve rakibim kalmıştık.

Hakemler başımızdaydı. Hala hamle yapıyorduk, sonunda maç bitti, beraberlik!  Rakibim sanırım Hollandalıydı, el sıkıştık.

İkimiz de taşlarımızı topladık ve kolkola salondan çıktık, hızlı adımlarla restorana yollandık.

İçeri girdiğimizde orası da bomboştu ve masalar toplanıyordu. Saatime bakmak o anda aklıma geldi. 21.15!

Maç öğleden sonra başlamıştı ve masa başında altı saatten fazla mücadele etmiştik. Rekabet elbette tahta başında kalmıştı.

Rakibimle bu kez satranç arkadaşı olarak aynı masaya oturduk, sporun güzelliği!

Garsonlar kalan yemeklerden birşeyler hazırlayıp getirdiler.

Hollandalı rakibim ile zihnimizden körleme olarak maçımızı analiz ederken bir yandan da lokmalarımızı atıştırıyorduk.

İşte satranç böyle birşey, saatlerce bir tahtaya konsantre olmak, bitmeyen bir heyecan, maç boyunca verilen kararlar, hamle tercihleri, ve bir adanmışlık.

Bir yanıyla matematik, bir yanıyla bilim, diğer tarafıyla güzel hamleler yaptıkça bir sanat!

Bunların hepsi ancak yüzyüze bir turnuvada yaşanabiliyor. Orada oynadığınız bir parti, Evinizde internetten yaptığınız yüz maça bedel. 

Görülmeyen Gazete 1. Satranç Turnuvasında Yapılacak Özel Etkinlikler:

Müzik dinletileri, söyleşiler ve konuklar.

Zorlu maçların yaşanacağı turnuva akşamlarında sanat etkinlikleri yer alacak.

İlk akşam müzik öğretmeni ve kemancı Dr. Bilge Özel'in resitalini dinleyeceğiz, biz Selim ve Kerim Altınok esntrumanlarımızla ve sesimizle geceye katılacağız.

Özlem Erten yönetiminde çalışmalarını Körler Ve Gönüllüler Derneği bünyesinde sürdüren, üyelerinin çoğunluğu görme engelli olan "Odeon Oda Korosu da bir konser ile turnuva akşamlarımıza renk katacak. Görülmeyen Gazete'nin gönüllülerinden Türk Halk Müziği sanatçısı İnci Kaya'yı da akşam etkinliklerinde dinleyebileceğiz.

Turnuvaya gelecek satranççı arkadaşlarımızdan enstrumanlarını getirenlerle bir turnuva orkestrası bile kurabiliriz.

Uluslararası bir satranç ustası kampımıza misafir oluyor..:

Yaşamını Bulgaristan'da sürdüren ve görme engelliler alanında dünya çapında dereceleri bulunan satranç ustası Rasim Nizam turnuva süresince konuğumuz olacak.

Tecrübeli şampiyon ile bol bol sohbet edip onun deneyimlerinden yararlanacağız.

Pandemi nedeniyle son yıllarda görme engelli satranççı arkadaşlarımızla bir araya gelemedik, hepsini çok özledik.

Güzel bir tatil mekanında bir çok arkadaşımızla yeniden buluşmanın heyecanı bizi şimdiden sardı.

Şile'de görüşmek üzere.

Selim Ve Kerim Altınok