Anasayfa
SİYASETTE NORMALLEŞME OLABİLİR Mİ?
Bilgin Akbal
01 Agustos 2024

Normalleşme kelimesini Covid-19 sırasında çok duyar olmuştuk. Sosyal yaşamdan uzak bir halde evlerimizde günlerimizi geçirirken “Ne zaman normal yaşama döneceğiz” sorunun cevabını bulmak için basın yayın organlarında konunun uzmanı doktorları dinleyerek uzun zaman geçirdik.

31 Mart 2024 Yerel Seçimler sonrası AkParti’nin 2. Parti durumuna düşmesi ve Meclisteki Ana Muhalefet Partisinin 1. Parti olması sonrası CHP Genel Başkanı Sayın Özel’in “Normalleşme” talebinde bulunması, Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın da bu konuya olumlu yaklaşarak konuya “Yumuşama” diye ortaya koyduğu durumu; değerlendirecek olursak…

Siyasette normalleşme isteğinin oluşması için anormal yani, sıra dışı bir durumun veya durumların olması gerekir. Ülkemizde siyasetin konu başlıklarına bakıldığında olağan dışı olan (Anormal giden) konulara bakacak olursak…

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidar ortağı MHP ile birlikte; Muhalefet Partileri ile iş birliği yapıp ülkemizde “Siyasette Normalleşme-Yumuşama” sürecini başlatmaları pek mümkün görülmemektedir. Bu normalleşme işine en başta MHP lideri Devlet Bahçeli karşı durmaktadır.

Diğer taraftan; Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ile CHP lideri Sayın Özel’in bu yönde konunun uzmanlarının heyetler halinde bir araya gelip çalışma başlatıp yol yürümeye kalkmaları; en başta Sayın Cumhurbaşkanlığı liderliğindeki AkParti’nin yukarıda sıralamaya çalıştığım sorunların baş sorumlusu olduklarının da kabulü anlamına gelir ki; bu görüşmelerden de sonuç çıkmaz.  

Birbirinin alternatifi olan yapılar “sorunların çözümü için” bir araya gelmeleri ancak bir kaalisyon kurma görüşmelerinde veya ulusal güvenliğimizi ilgilendiren bir konu başlığında olabilir.

Bugün AkParti ile CHP arasında yapılmakta olan görüşmeler; 2015 yılında Sayın Ahmet Davutoğlu ile Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapmış olduğu istikşafi görüşmelere benzeyecektir.

Türkiye’nin bugün ihtiyaç duyduğumuz en büyük eksiklik; yukarıda sıralama çalıştığım sorunlarımızın çözümüne yönelik politikaları ortaya koyacak “DEĞİŞİM / DÖNÜŞÜMÜ” yapabilecek kadro hareketinin henüz ortaya çıkmamış olmasıdır. Yaşamakta olduğumuz ve her geçen gün daha da ağırlaşan Sorunlarımıza çözüm ortaya koyacak DEĞİŞİM / DÖNÜŞÜMÜN rüzgarını estirecek siyasetin mümkün olup – olmadığını da önümüzdeki günlerde yaşayarak göreceğiz.