Geçmişten bugüne değişen çok şey vardır. Değişmeyen tek şey geçmişten gelen acıların geçmemiş olmasıdır..
Tarih miladi takvime göre 10 Ekim 680 Muharrem Ayının 10’unu göstermekteydi. Bugün Irak sınırları içindeki Kerbela şehrinde toprak kanla mühürlendi , gözyaşıyla sulandı , feryat figanlar yeri göğü inletti. İslam’ın kalbine bir hançer saplandı .Hak ve Batıl bir kez daha karışmıştı birbirine. Siyasi çıkarlar ve ihtiraslar uğruna Yezid bin Muaviye , Hz.Peygamber Muhammed’in torunu , Hz.Ali ve Hz.Fatıma’nın oğlu Hz.Hüseyin ve 72 yoldaşının üzerine yolladığı 32 bin süvari ve 24 bin piyadeden oluşan dev ordusuyla dünya tarihinde yerini alacak bir vahşeti gözler önüne sermişti.Öylesine büyük ezeli kin ve nefret vardı ki Hz.Hüseyin’ i öldürdüler ama yetmedi onlara.Başını kestiler , ellerini parmaklarını kestiler ,naaşının üzerinde akrep indirdiler onunla birlikte ailesini ve can yoldaşlarını katlettiler.14 masum çocuğun kanını döktüler .Burada bu vahşeti kaleme almak kadar güç bir durum daha yok buna ne yürek ne akıl ne vicdan dayanmakta… Derviş Kemal ve Feyzullah Çınar ‘ın nefeslendirdiği ağıt dizelerinde Kerbela bitmeyen yasdır insanlık tarihi boyunca
Kerbela ‘da uçan dertli turnalar, Bakın Hüseyin’e yarelendi mi?
Zalım Yezitlerin kanlı eliyle, mübarek bedeni parelendi mi?
Hüsey-n’ e değdikçe hançerler oklar, arşa direk oldu ah-u firaklar
Perişan olmuştur masum ufaklar, Evlad-ı Ali’ler zarelendi mi?
Derviş Kemal der ki unutma dünü, canlar Kerbela’ya çevirmiş yönü
Muharrem ayında aşure günü, Muhammed ümmedi karelendi mi?
Oy zalım dünya…
Henüz yazımın başında belirtmiş olduğum gibi, geçmişten gelen acıların geçmemiş olmaması ve ne yazık ki üzerine eklenmesi..
Bu defa tarih 19 Aralık 1978 i gösterir ve yine akıllardan çıkmamak üzere Maraş Katliamı gerçekleşmişti. Acı aynıydı vahşet aynıydı yedi gün sürmüştü Ne erkek ne kadın ne de çocuk bırakmışlardı yazılı kaynaklara göre 111 kişi katledilmişti ..Güçtür anlatması insanlığa sığmadığından ..
Ve tarih 1980 yılının Mayıs ayıdır. Yine siyasi ve dini temelli olarak ortaya çıkan Çorum Katliamı gelir ..19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlama hazırlıkları sırasında kızların kıyafetleri bahane edilir ve bildiriler dağıtılır. ‘’Müslüman namusuna sahip çık ‘’ başlığı ile İslamcı gençlik tarafından. Alevilere yönelik gerçekleştirilen saldırılarda 57 kişi hayatını kaybetmişti. (Kynk:tr.wikipedia.org/wiki/Çorum_Katliamı)
Anadolu’ da Alevi Katliamları denilse yeridir çünkü ileri tarihte çıkış noktaları aynı sebebe ve zihniyete dayanan canice bir katliam daha olacaktı.
2 Temmuz 1993 Sivas ‘ ta Madımak Otel de 37 canı diri diri yakacaktı bu zihniyet. Yine ‘’ Müslüman Kamuoyuna ‘’ başlığıyla Besmeleyle devamı gelen ve sonuna Nisa:76 Sureyi yazıp en son cümlesine de ‘’ Galip gelecek olanlar şüphesiz ki Allah taraftarı olacaktır’’( BKNZ. Kynk: Viki kaynak /Sivas Katliamında Köktendincilerin dağıttığı bildiri.) Aydın insanlar, dürüst insanlar pek sevilmiyordu cahille başa çıkmaya çalıştıklarından İlimle bilimle aydınlatmaya çalıştıklarından. Aziz Nesin bahane edilmişti.
Bu acılara dayanmak zorunda bırakılmış yarini, evladını, kardeşini, yakınlarını kaybetmiş insanların bu hazin kederli acılarına kim çare olabilir ki Bu hakkaniyetsizliği bu adaletsizliği ve yapanların cezasını bulamadığı bu insanlık davasına kim cevap verebilir de yüreklerine su serpebilir ki. Yüzyıllardır bitmeyen çilemizdir bizim…
Aşık DAİMİ ‘nin kulaklarınıza küpe olmasını dilediğim bir şiiri vardır, bundan gayrı söze gerek var mıdır bilemedim.
Göremiyor isem gerçek varlığı,
İnsanlık giderken hep ileriye
Alevi isem sünni isem ne çıkar
İnadına bizler kaldık geriye
Sanat edinmişsem sahtekarlığı
Gelmedikçe cehaletten beriye
Alevi isem sünni isem ne çıkar
Alevi isem sünni isem ne çıkar
Hidayetim Kemaletim olmazsa
Gayet günahlı isem, gayet zorbalı
Marifet suyundan kabım dolmazsa
Gündüz tesbihliysem gece kavgalı
Benden insanlığa eser kalmazsa
Olmadıkça insanlığa faydalı
Alevi isem sünni isem ne çıkar
Alevi isem sünni isem ne çıkar
Daimi’yem nefse galip olmazsam
İlme fazilete talip olmazsam
Ele, dile, bele sahip olmazsam
Alevi isem sünni isem ne çıkar.
Sözün özü, Alevilik ‘’Demokratik, laik, özgürlükçü, çağdaş bir inanç sistemi ve Alevi toplumu bu çağdaş değerleri yüzyıllardan beri sergileyen, koruyan, savunan bir toplumdur. İnsan merkezlidir. Alevilik sadece Kırklar dan ibaret değildir birçok tasavvufi yanı vardır.’’ Allah - Muhammed - Ali ‘’ üçlemesi en bilinendir. Alevilik bir yaşam biçimidir. Bir felsefe, bir ideoloji, bir kültür. Ahlak üzerine kurulu bir inançtır. Hak ve hakkaniyet bilinci en elzem olan değer yargısıdır. Bir çok öğretisi vardır insanlara; kardeşliği öğütler, hoşgörüyü öğütler, edep erkan bilmeyi öğütler, doğaya saygı duymayı öğütler, Pirimiz Hacı Bektaş-ı Veli’nin öğretisi olan; ’’İncinsen de incitme’’ felsefesi ile yaşama ve insana bakış açısı farklıdır ve daha bir çok benzer öğretileri ile yaşam biçimidir.
Varsın dinsiz, imansız desinler varsın bu yüzyılda hala ahlaksız desinler varsın alevinin elinden bir şey yenmez desinler varsın camiye gelmez zındık desinler varsın varsın varsın… Kişi kendinden bilirmiş her işi, kendini bilmeyen kişi ile sohbeti olmaz Kamil kişinin.
Velhasıl sevgili okurlarım ‘’ Dava İnsanlık Davasıdır.’’