2019 yılı sosyal, ekonomik, siyasal ve küresel ısınma nedeniyle felaketlerinin yaşandığı bir yıl oldu.
Beni en çok kaygılandıran mesele; iklim değişikliği ile birlikte felaketleri yaşamaya devam edecek olmamız.
“2015'te imzalanan Paris İklim Anlaşması'na göre, 21. yüzyılın ikinci yarısında net sıfır emisyona ulaşılması ve küresel ortalama sıcaklık artış limitinin yüzyılın sonuna kadar 1,5 ile 2 derece arasında sınırlandırılması hedefleniyor. Bu hedefin karşılanabilmesi için 2030'a kadar karbon salınımının yüzde 45 azaltılması, 2050'ye kadar ise sıfıra indirilmesi gerekiyor.
Birleşmiş Milletler'e bağlı Hükümetlerarası İkilim Değişikliği Paneli (IPCC) Özel Raporu’na göre bu hedeflere ulaşılsa dahi, insanlığı büyük felaketler bekliyor.
İnsanlığın karbon ayak izinin neden olduğu küresel ısınma ve kirliliğin, okyanus ve buzullarda mahvedici etkiye yol açtığı vurgulanan 900 sayfalık raporun taslağında yer alan veriler oldukça çarpıcı.
Sıcak hava dalgalarının sayısı iki katına çıktı, El Nino'ların sayısı artacak, Gıda bulmak zorlaşacak, Deniz seviyesi yükselecek, Sulak alanlar yok olacak, Mercanların yüzde 90'ı yok olabilir, Düşük rakımdaki buzulların yüzde 80'ininden fazlası eriyebilir.”
Yalnız İstanbul için değil tüm insanlığı ilgilendiren “Kanal İstanbul Projesi”nin yaşanılan iklim felaketlerine bir yenisinin daha eklenmemesi için, bilim insanlarının görüş ve uyarılarının dikkate alınarak hareket edilmesi gerektiğine inanıyorum.
Bu felaketlerin yaşanmaması için topyekün mücadele etmek gerekiyor.
***
2019 yılını geride bırakırken toplumumuzun en büyük sorunlarından biri olan kadın cinayetlerine de değinmeden edemeyeceğim.
“Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2019 yılında en az 474 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü paylaştı.
Platformdan yapılan açıklamada, 2019 yılında işlenen kadın cinayetlerinin 115’i şüpheli ölüm olarak kaydedilirken, 218 kadının neden öldürüldüğü tespit edilemedi. 27 kadının ekonomik bahaneyle, 114’ü boşanmak istemesi, barışma isteğini reddetmesi, arkadaşlık isteğini reddetmesi gibi gerekçelerle öldürüldüğü ifade edildi.”
Adalet sistemi iyi çalışırsa inanıyorum ki; birçok meselede çözüme ulaşacak, şayet laik demokrasi ve hukuk işlemezse ülkenin her alanında talan, yalan, baskı ve şiddet artmaya devam edecek. İnsanın değerli sayılmadığı yerde onu yaşatan çevre ve doğada talan edilmeye mahkum edilir.
***
Şişli’de 2019 yılının sonlarına doğru sevindiğim olaylardan biri de siyaset sahnesinde yaşandı. CHP’den Oya Akman, DSP’den de Şefika Keskin İlçe Başkanı seçildi. Vatandaşların ihtiyaçlarına daha fazla cevap verebilmek için, kadınların demokratik kazanımları için, yerel yönetimlerde kadın başkan sayısının artması için, kadınların toplumsal alanda güçlenmesine destek olmak için, her iki kadın başkanı kutluyor çalışmalarında başarılar diliyorum.
Geleceğe umutla bakmak benim için çok önemlidir. Umudumu “Yeni Yılda” daha da güçlendirerek; hepimiz için sağlık, mutluluk, neşe, başarı, sevgi ve huzur getirmesini dilerim. ...