Şişli Belediyesi seçim öncesinde verdiği sözleri unuttu. Vaat edilen kadın sığınma evi açılmadı, artırılacağı söylenen kreş sayısıysa azaldı. Şişlili yurttaşlar, çarşamba günü 12.00’de belediye binası önünde gerçekleştirecekleri basın açıklamasıyla belediye yönetimini verdiği sözleri tutmaya davet edecek.
Kanuna göre, nüfusu 100 binin üzerinde olan belediyeler kadın sığınma evi ve kreş açmak zorunda. Buna karşın Şişlili kadınların bugüne kadar yürüttüğü mücadeleye rağmen ilçede hâlâ bir kadın sığınma evi açılmadı. Oysa Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, 2019 yılında yerel seçimler öncesinde kadın sığınma evi açacağını duyurmuş, 2023 yılı sonuna işaret etmişti. Şişlili yurttaşlar ''bilgi edinme hakkı'' kapsamında belediyeye başvurdu ve bu tarihin 2024 yılı sonuna ertelendiğini öğrendi.
Belediye aradan geçen 4 yılda kreş vaadini de yerine getirmedi. Göreve gelmeden kısa bir süre önce bir gazeteye verdiği röportajda, kreşlerin yetersiz olduğunu ve çok sayıda kreş açacağını beyan eden Muammer Keskin, seçildikten sonra önce Kreş Müdürlüğü kurdu, daha sonra kendi kurduğu müdürlüğü apar topar kapatmak istedi. Bu müdürlüğün en büyük icraatıysa Esentepe Mahallesi’nde bulunan bir kreşi kapatmak oldu. Keskin görevi devralırken 10 olan kreş sayısı, 8'e düştü.
Basın açıklamasına katılan bir yurttaş; Mevcut kreşlerden belediyeye yakın isimlerin daha çok yararlandığını belirterek; “Şişli’de belediyeye ait 8 kreş bulunmakta, bu kreşler çocuk başına 975 lira ücret karşılığında yaklaşık 650 çocuğa hizmet veriyor. TÜİK'e göre Şişli’de 0-4 yaş aralığında 10 bin 512 çocuk yaşıyor.
Bu iki veri, kreş ihtiyacını ve mevcut durumla ihtiyaç arasındaki uçurumu apaçık gözler önüne seriyor. Şişli’de yaşayan kadınlar, çocuk bakmakla çalışmak arasında bir tercih yapmaya zorlanıyor. Faaliyette olan kreşlerdense Belediye ile İlişkili kişilerin daha kolay yararlanabildiğini duyuyoruz. Kreş sayısının kesinlikle artırılması gerekiyor.” Dedi.
İstanbul’un en büyük bütçeye sahip ilçe belediyelerinden biri olan Şişli Belediyesi’nin Ekim ayı bütçe toplantısında da yıllardır talep edilen kadın sığınma evi ve kreşlere ilişkin net bir planlamaya yer verilmediğini, Belediyenin kanuni yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve kendilerini oyaladığını belirten Şişlili yurttaşlar:
''Şişlili kadın yurttaşlar olarak, kadına yönelik şiddetin giderek arttığı, kadınların eve kapatıldığı ülkemizde sömürüye, şiddete ve tacize karşı bir araya geliyor ve hakkımız olanı istiyoruz* Çağrısını yaptılar.
Sığınma Evi Ve Kreş Haklarını İstiyorlar.!
Şişli Belediyesi, kanuni yükümlülüğü olmasına karşın sığınma evi açmamakta, yıllardır Şişli halkını oyalamaktadır. Mevcut kreşlerin yetersizliği herkes tarafından bilinmektedir. Kreş sayısı ve kontenjanları artırılmalı, bu hizmet ücretsiz olarak sağlanmalıdır. Toplumcu belediyecilik bunu gerektirir.
Kadınlar on binleri bulan ev kiraları, faturalar, işsizlik ve her gün derinleşen gericilik ile boğuşurken görevlerini yerine getirmeyen yerel yönetim anlayışı kadına yönelik şiddetin artmasından doğrudan sorumludur. Kendimiz ve çocuklarımız için kaygılanmak değil; çalışmak ve üretmek istiyoruz. Hakkımız olanı almak için mücadelemizi eşitlikçi ve özgür bir ülke kurulana dek büyüteceğimizi duyuruyoruz.
Oyalamaları kabul etmiyoruz. Sığınma evi derhal açılmalı, kreşler tüm Şişli halkının ihtiyacını karşılayacak sayıda çoğaltılmalıdır. Diyorlar.
Şişli & Charlottenburg-Wilmersdorf İş Birliği Ne Durumda.?
Başkan Muammer Keskin, basına verdiği bir röportajda; öncelikle tespit ettikleri alanlarda Charlottenburg-Wilmersdorf Belediyesi ile uzman paylaşımı yapacaklarını, bu sayede hem deneyimlerini aktarma hem de onların deneyim ve yeniliklerinden istifade etmeyi amaçladıklarını belirterek “İnovasyonla ilgili bir ilişki kurmak istiyoruz, hem gençlik, hem çocuk, hem kadın bağlamında. Ortak yanlarımızdan biri gastronomi. Ayrıca moda, tekstil, kentsel dönüşüm konusunda işbirliği yapabileceğimizi tespit ettik. Hangi alanlarda daha verimli olunacaksa o alanlara ortaklığımızı kaydırmayı istiyoruz” demişti. Ne oldu, bu ortaklık konusu, neler yapıldı veya yapılmadıysa neden yapılmadı.?
KESKİN, SARIGÜL, ERDOĞDU, 10 ARALIK DÖRTGENİNDE NELER OLDU.?
Muammer Keskin, adaylığının ilk zamanlarında, Mustafa Sarıgül ve Emir Sarıgül’ün korkusundan sahalara inmekte ve halka konuşma yapmakta zorlanıyordu.
OFF THE RECORD-KAYIT DIŞI BİR SORU.?
Muammer Keskin’in yanıtlaması gereken önemli bir mal varlığı konusu var.! Bütün bu yukarıda anlatılanlar olur ve yaşanırken; Başkan olduktan sonra olduğu iddia edilen, ailesi çocukları ile kendisi üzerinde, İstanbul’un değişik ilçelerindeki Tapu dairelerinde varlığı saptanan, belgelenen mülklerin yanında ayni veya nakdi varlık artışları konusunda neler söyleyebileceği merak konusudur.?.!