Yerel seçimler yaklaşıyor. Bu seçimler, sadece bir seçim bölgesinin değil, aynı zamanda genel seçimlerin de kapısıdır. Merkezi iktidara giden yolun kapısını ya aralarsınız, ya kapatırsınız. Ülkemizde yapılan 1989 seçimlerinde çok büyük başarı kazanan SHP (Sosyal Demokrat Halkçı Parti ) bu kapıyı aralamak yerine sıkı sıkıya kapattı. Hatta kilitledi. O tarihte ben, İstanbul Gaziosmanpaşa’da öğretmendim. Seçimleri çok yakından izledim. Anakentte kazanan değerli insan Prof. Dr. Nurettin Sözen, tüm iyi niyetine ve gayretlerine karşın başarılı olamadı. Çünkü SHP hazırlıksızdı. Kazandığı başarıdan sarhoş olmuş, ilçelerde; halkta karşılığı olan, bilgi birikimi yüksek, kültürlü, öngörüsü bulunan, çalışkan, dürüst, özverili adaylar belirlenememiş hem İstanbul’da hem de yurdun her yerinde (bir kaç istisna hariç) başarısız olunmuştu. Üstüne kapak, bir de İSKİ skandalı yaşanınca 2019 yerel seçimlerine kadar da bir daha o başarı yakalanamadı. 2019 seçimlerinde ise muhalefet partileri iyi bir ittifak yaparak başarılı oldular. Doğrusu bu defa başarı sarhoşluk getirmedi. Birkaç istisna dışında iyi çalıştılar. Güzel işler yaptılar. Seçim bölgelerinde ve ülkede umut oldular.
Yaşamakta olduğumuz bugünlerde de 2024 Mart yerel seçimlerine hazırlıklar var. Dileğim odur ki muhalefet partileri yine iyi bir işbirliği ile seçimlere hazırlanabilsin ve önümüzde yapılacak ilk genel seçimlerin kapısını aralayabilsinler. Elbette bunun için belirlenecek adaylar çok önemli. Halkta karşılığı olan, beldesini tanıyan, geçmişi temiz, kültürel birikimi yüksek, hedefleri olan, öngörülü, eğitimli, okuyan-yazan, araştıran, soran-sorgulayan, özgür kişiliğe sahip, kimsenin etkisiyle yanlışa sürüklenmeyecek, dik durabilen, beldesinin ve ülkesinin çıkarlarını kendi kişisel çıkarlarının önünde tutabilen, vizyonu olan, maddi zaafları bulunmayan, teslim alınamayacak, beldesini ve ülkesini seven onurlu adaylar belirlenebilmelidir. Hemşerilik, mikromilliyetçilik, nepotizm (eş-dost-akraba kayırmacılığı) mezhepçilik, kişisel çıkar tuzaklarına düşmeden belirlenecek adaylarla tekrar bir başarı yakalanabilir.
Tanımladığım adayları belirlerken yöntem de çok önemlidir. Elbette her aday mümkünse kendi beldesinden demokratik yöntemlerle belirlenmelidir. Bunu başarabilmek için ise örgüt yapınız sağlam ve demokrasiye inanmış, sağlıklı yapılanmış olmalıdır. Adayın belirlenmesinde tüm üyeler ve beldede yaşayan bütün insanların görüşlerine değer verilmelidir. Sadece partililerin değil, tüm halkın iradesinin meyili (temayülü) belirlenebilmelidir. Bizde genellikle kongre süreçlerinde çarşaf liste yerine blok listeyle seçimlere gidildiğinden ve seçimi kaybeden grupların ne yazık ki partiye ve seçilenlere küsüp partiden uzaklaşmasından dolayı aday belirleme işi küçük bir azınlığın elinde kalabilmektedir. Hatta bu durum, kimi seçim bölgelerinde parti yöneticileri tarafından bir fırsat gibi görülebilmektedir. Umarım sözünü ettiğim bu olumsuzluklar hiçbir yerde yaşanmaz ve muhalefet, 2019 seçimlerinde olduğu gibi yine büyük bir başarı elde eder.
Ülkemizde; 21 yıldır antidemokratik yöntemlerle muhaliflerini baskılayan, anayasayı bile umursamayan, “ben yaptım oldu” anlayışı içindeki “yeni sultanizmi” hayata geçiren bir iktidar var. Tüm bunları unutmadan, “kırk ölçüp bir biçen” anlayışla yerel seçimlere yaklaşılmalı, üstün bir başarı yakalanmalı ve gelecekte yapılacak genel seçimlerin kapıları aralanmalıdır.