Anasayfa
KÖPEKSİZ KÖY
Mehmet Ataman
23 Ekim 2023

Ne diyor Ataol Behramoğlu; “Bebeklerin ulusu yok.”

Günlerdir evin içinde gözyaşı döküyoruz. Ağlayan annenin, ağlayan bebeğin, ağlayan çocuğun, ağlayan babanın… vb. hangi ulusun bireyleri oldukları beni ilgilendirmiyor. Sadece onların ağlaması, sızlaması, haykırması, isyanı, dökülen kanları beni ilgilendiriyor. Vicdan azabı çekiyorum. Sanki işkence çeken, ölen her masumun ölümünde benim de bir katkım var gibi üzülüyor, kahroluyorum!

Hamaslı yöneticilerin benim dünyamda yeri yok ve olamaz. Onlarla hiçbir alanda özdeşliğim yok. Anlamsız İsrail saldırısı sonrası ortaya çıktı ki bu saldırının plânlanması aşamasında mutlaka emperyalist ulusların istihbarat örgütlerinin parmağı vardır. Eğer yoksa bu örgütte zerre kadar akıl yok demektir. Kendi halkının başına gelebilecekler konusunda zerre öngörüsünün olmadığı somutlaşmıştır. Böyle yapılar, sadece kendi halkının değil, bütün halkların, bütün insanlığın başını belaya sokarlar. Ne yazık ki oraya doğru gidiyoruz.

İsrailli yöneticilerin de benim dünyamda zerre kadar yeri yok ve olamaz. Elbette İsrail devletinin kendini savunma hakkı vardır. Ancak son gelişmeler savunmanın çok ötesinde vahşi bir saldırıya dönüştü. Görüldü ki İsrail bir terör devletidir. Kurulduğu 1948’den beri topraklarını genişletmek için her türlü terörizme başvuruyor. Masum Filistinlilere kan kusturuyor. Dinci faşist ideolojisiyle, sadece Filistin halkının değil, bütün dünyanın başını belaya sokacak bir yöntemle sürekli çoluk çocuk ve masum insanları katlediyor.

Emperyalist İngiltere ve ABD’nin de benim dünyamda zerre kadar yeri yok ve olamaz. 1991’den sonraki tek kutuplu dünyada; “köpeksiz köy bulmuş, değneksiz dolaşır,” örneği bütün dünyayı sömürüyorlar. Enerji kaynaklarına ulaşabilmek, kendi savaş sanayilerini besleyebilmek, gıda ve sağlıkta kendi tekellerini ilelebet sürdürebilmek için yapamayacakları hiçbir şey yoktur. Kendi emperyalist emelleri doğrultusunda insanlığın başını belaya sokuyorlar. İsrail gibi katil bir devletin arkasında durarak, ona sonsuz destek vererek, onların soykırım uygulamalarına göz yumuyorlar. Hatta teşvik ediyorlar.

Gelgelelim benim ülkemin, benim dünyamda yeri var. Ve her hareketi beni ilgilendiriyor. Her duruşundan, her tavrından sorumluluk hissediyorum. Yaptığı yanlışlardan utanıyor, yaptığı doğrulardan onur duyuyorum. Ancak yaşadığımız dünyada ciddiye alınmamasından, ağırlığının yok olmasından, yaşanan İsrail-Hamas savaşında söylediklerinin hiç bir değerinin olmamasından hüzün duyuyorum. O eski ağırlığı olan, bölgesinde ona danışılmadan adım atılamayan ülkemi özlüyorum.  

Avrupa ve Batı’nın benim dünyamda yeri var. Ancak Avrupa ve Batı’nın şu anda geldiği yerden ve duruşundan hüzün duyuyorum. İnsan haklarının, çağdaşlaığın, aklın ve bilimin beşiği olarak bildiğimiz Batı, İsrail-Hamas savaşında sınıfta kaldı. İşte en çok buna kahroluyorum. “Çoğunluğu sağ hükumetlerle yönetilen, sözünü ettiğim değerleri savunan partiler iktidarda değiller. Bu nedenle sağcı Avrupa’da bu duruş normaldir,” diyenler çıkabilir. Kısmen haklı olsalar bile bu söylem, bana mantıklı gelmiyor. Sağ zihniyette bile olsa az-çok insan hakları, hak, hukuk ve adaletten yana olmalarını beklerdim. Aydınlanmanın ve demokrasinin yeşerdiği bu coğrafyada ne yazık ki beklediğim tepki yeşermiyor. Ezilen halkların yanında; çocukların, annelerin, masumların yanında taraf olmalarını beklerdim. Ne yazık ki olamadılar. İnandığımız değerleri çürütüyorlar. Bu değerlerin çürümesi gelecek kuşakların da kötü bir dünyada yaşamak zorunda kalmaları sonucunu doğuracaktır. Bu durum, insan olarak karamsarlığımızı, umutsuzluğumuzu besliyor. Yazık!

Günümüzde geçerli olan bu dünya düzeni, bu yapıdaki Birleşmiş Milletler, bu yapıdaki İnsan Hakları kuruluşları, Adalet Divanları, Kültür-sanat-Edebiyat kurum ve kuruluşları… vb. tümü sınıfta kaldı. Anladığım kadarıyla yeni bir dünya kurulmak zorundadır. Irkçılık ve siyasal dincilikten uzak; eşitlikçi, adalet, hak, hukuk temelli, insan odaklı yeni bir ideolojiyi egemen kılmadan, yeni evrensel örgütler oluşturmadan insanlık rahat etmeyecektir. Böyle giderse korkarım insanoğlu son yüzyılını yaşıyor. Tüm insanlık yok olacak!