İktidar olmak sahip olmaktır. Halkının beklentilerine çare olmaktır.

Mutlaka değişen dünya düzenindeki icatları, dalgalanmaları, siyaseti takip edip; karşılamak ve hamle yapmaktır.

Bir bilgenin dediği gibi; olduğun yerde çakılı olmamaktır.

Dünyayı reklamlar ve modanın yönettiğini bilmektir.

Halkın reklamlar ve modanın peşinde olup; elde edemediği zaman şikâyetçi olacağını bilmektir.

Gençliği iyi anlamaktır. Onların eğitimini ve istihdamını organize etmektir.

İmal edilen ürün misali, değerini bilip layık oldukları istihdama yerleşmesini sağlamaktır.

Toplumun tüm kesimlerinin beklentilerini ARGE çalışmaları ile tespit etmektir. Sözün kısası üretimi arttırmak, istihdamı sağlamak, insanca yaşamayı temin etmek, adalet, eşitlik ve huzuru sağlamaktır.

Her akşam televizyonlara çıkıp bağırarak kötüleme ve irdeleme yerine, yeni mutluluk haberleri vermektir. Aksi halde o liderin yüzü eskir halk usanır.

30 sene Atina’yı yöneten Perigles’i yapılacak seçimde “Ona artık oy vermeyeceğim, çünkü ondan usandım” diyen seçmenlerin şimdi de olduğu bilinmelidir.

İktidar kendine oy verenleri değil, vermeyenleri de korumalı ve kollamalıdır.

İktidar “Uçağı uçurmak sonrası alana sağ salim indirmektir.”

Aksi halde çaresizce çabalar durur.

Küçümsenen bir karşı aday ortaya çıkar, iktidarın elinden Koca İstanbul’u iki kere alır, patinaj yapıp durursun.

“Hasmın karınca da olsa, hesaba kat” tedbiri iktidarlar için geçerlidir.

İktidar sahibi iki ayağı ile suya girmez, aksi halde boğulma tehlikesi geçirir.

Demiri soğutma yerine ısıtırsa demiri tutamayacağını bilmelidir.

Son olarak: İktidar olma ve hükümet yönetmek;  zor çok zor, sabır, belagat,  ileri görüş, bilgi isteyen bir zanaattır. Saygılarımla.