Tarih öncesi çağlardan beri bir çok medeniyetler benim için savaştı. Topraklarımdan birer parça almak için birbirleriyle kıyasıya savaştı kanlar döktüler, ateşler düştü ocaklara..
Anadolu’yum ben,
Bağrımda yaşayan medeniyetlere beşik oldum onlarcasına ev sahibi oldum. Adem ile Havva’yı bildim öncesini de.. Toprağım öyle doğurgan öyle bereketli ki bulamazsın dünyada bir başka benzerini.
Dinlerin, dillerin, kültürlerin doğduğu ve büyüdüğü topraklarım Anadolu’yum ben!
Ölümsüzlüğü ararken üzerimde ayaklarını süren Gılgamış‘ı bilmişim ben!
Tarsus’ta Şahmeran efsanesinde yılanların kraliçesinin şahidi, en kadim kentlerimden biri olan Antakya‘da bir vaha gibi duran Harbiye Şelalelerinin kıyılarında gezinen Apollon’un aşık olduğu peşini bırakmadığı güzeller güzeli su perisi Daphne (Defne) ‘nin Apollon’dan kaçmak için sığındığı "Ey toprak ana beni ört, beni sakla, beni koru’’ dediği Anadolu’yum ben!
İda Dağlarındaki (Kaz Dağları) Sarı Kızın mekanıyım ben!
Peygamberler şehri diye anılan Şanlıurfa’da Hz. İbrahim’e vurulmuş, Nemrut’un kızı Zeliha’nın gözyaşları içinde düştüğü yerde oluşan Balıklı Gölün tanığıyım ben..
Fırat ve Dicle nehrinin kollarından beslenen toprağımda oluşmuş her türlü bitkiyi, otu tanıyan bilen hastalara derman olmuş Ulu Hekim dedikleri Lokman Hekim’i besleyen Anadolu’yum ben!
Yedi Ulu Ozanların, Bektaş-ı Veli Dergahında coşanların, Eflatun’un, Yunus’un, Mevlana‘ya koşanların topraklarıma ayağını sürdüğü Anadolu’yum ben!
İnsanlık tarihi boyunca sırlara, destanlara, efsanelere, hikayelere ev sahipliği yapmış ummanım ben..
Binlerce yıllardır sağılmışım, yağmalanmışım, talan edilmişim, parçalanmışım. Niceleri gelmiş geçmiş bağrımdan. Hititlerin Sümerlerin nice nice yer yüzü, gök yüzü tanrıları, tanrıçaları nice şahlar, padişahlar, sultanlar göçüp gitmişler benden..
Bildin mi yalnızlığımı? Gördün mü ?
Kalakalmışım onca yaşanmışlıklar ve yarım kalmışlıklar sonrasında
Anadolu’yum ben!
Niceleri gelecek ve gelmeye devam edecek
Niceleri göçecek bir nefes yitimi ile..
Bir tek ben kalacağım
Anlıyor musun?
Anadolu’yum ben!
Üzerimde hakimiyet kurmaya çalışmış uygarlıklar, medeniyetler, beylikler
Taşırım izlerini en derinlerimde bilirim hallerini şahidim tanığım da..
Ey fani insanlık!
Ben varken geçit yok tükenmişliğe, kıtlığa, kuraklığa, fukaralığa, yok oluşa!
Ben varken geçit yok bölünmüşlüğe, parçalanmışlığa, düşmanlığa, ayrıştırıcılığa, ötekileştiriciliğe !
Dayan, tutun ve sal köklerini topraklarıma ve yeniden doğ benimle!
Ser yüzüme tohumları, fidanları ek, filizleri yeşert sula büyüt çoğalt beni!
Çaresizliklere boyun eğme, yoktan var olmayı bil!
Ekinlerini ek yeniden benden beni doğur üret üretebildiğin kadar
Anlıyor musun
Anadolu’yum ben..
ANA DOLU YUM BEN!