Ne iş yapar? “Doğaya, sosyal ve kültürel değerlere uygunluk, planlamanın bütçesi ve ekonomi gibi konularda planlama yapar. Yaşanabilir ortam yaratmaya çalışır. Bunun için gereken politikaları belirler.” Böylesine önemli bir meslek, uygulamada var mı? Var ise, yönetenler önemsiyor mu?

Dünyanın en önemli havalimanlarından biri olan Atatürk Havalimanı; Millet Bahçesi yapılmak üzere, yüreklerimizle birlikte parça parça ediliyor. Türk halk ozanı Aşık Dertli’nin dediği gibi, “Şeytan bunun neresinde?” Cumhuriyet tarihimizin hafızası, anılarımız silinerek yok oluyor.  Ne uğruna?

Millet sallansın yuvarlansın diye yapılan millet bahçeleri doğru bir seçim mi? Şimdiye kadar yapılanların halini görüyoruz. En son örneğini Gülhane Bahçesinde yaşadık. Açma mevsimini hasretle beklediğimiz lale bahçeleri, sevgisiz, saygısız, acımasız kişilerce talan edildi. Millet bahçelerinde, herkes çekildiğinde, görülen manzara içler acısı. Bencilce! Vahşice!

Ülkemde; “Yahudi ağacı zeytin kesilmelidir.” diyen akılsızlar var. Oysa, Kuran-ı Kerim’de ve hadislerde, kutlu, bereketli, mübarek ağaç olduğu belirtiliyor. Ölmez ağacı da denilen zeytin ağacı, düşmanlarına, doğal koşullara meydan okuyor. Yüzlerce yıl yaşıyor. Dünyada kesilmesi yasak olan ağaç, ülkemde yok ediliyor. Yerlerine betonlar dikiliyor. Merhametsizce! Açgözlüce!

Doğaya aykırı oluşlarıyla, ekonomik olmayan yollar, köprüler, binalar, havaalanları, bilinçsiz tarım vb. Hemen aklıma gelenlerden;

Küresel iklim afetlerine direnen, Adıyaman’da yüzlerce yıl önce, o günün koşullarıyla yapılan tarihi Cendere Köprüsü ve hemen yanına yapılan selden yıkılan karayolu köprüsü. Karadeniz’in hırçınlığına dayanamayıp kâğıt gibi katlanan yollar. Kar felaketinde, heyelandan kapanan Bolu Tüneli.  Sel suları altında kalan Antakya Havalimanı… Bilinçsiz tarımla çekilen yeraltı suları… Yangında kaybettiğimiz ve kendi kendine yenilenecek olan ormanlarımızı, bilinçsizce teraslayıp ağaçlandırarak, ekosistemlerinin bozulması vb… Doğa ile uyumlu olmak ve yüzyıllık öngörüyle, planlama yapmak gerek.

“Yaratılanı severiz, Yaradan’dan ötürü” sözü askıda kalıyor. Giymek ve sevmek gerek.