31 Mart Yerel seçim yenilgisinden sonra dengesi kaybolan Erdoğan-AKP tek adam rejimi, devlet aygıtının tüm olanaklarını kullanmasına karşın oylarının erimesini durduramıyor. Sonsuza kadar iktidarda kalma hayali kuran ve bunun için her şeyi deneyen Erdoğan-AKP iktidarı canhıraş yeni bir hamle yaptı seçim kanununda Milletvekili seçiminde Cumhur ittifakı lehine değişiklikler getiriyor.
Erdoğan/AKP iktidarı 31 Mart 2019 büyük yenilgisinden öncede kendisine bağlı YSK oluşturmak için 27 Aralık 2018 de AKP yanlısı YSK üyelerinin görev sürelerini uzatmıştı. Görev süreleri uzayan bu üyeler vasıtasıyla’ da İBB seçimleri iptal edilmiş sandığa atılan 4 oy pusulasından 3 ünü geçerli kabul edip sadece İmamoğlu’na verilen oyları geçersiz sayacak kadar aklını yitirmişlerdi. Kendi iradelerinin masa başında AKP-YSK üyeleri eliyle yok sayılmasına seçmenin cevabı ise sert olmuş 800 bin oyla Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu’nu yeniden seçmişti.
20 yıllık Erdoğan-AKP iktidarı memleketi getirdiği devasa yolsuzluk ve yoksulluk cenderesinin ardından yeni bir seçim hezimeti yaşamamak için sandık hileleri yoluyla kazanma planları yapıyor. Ancak dimyata giderken evdeki bulgurdan olma ihtimali de var yeter ki Millet ittifakı üyeleri ve dostları (HDP ve Sol Partiler) bu hamleye aynı kararlıkta ve topyekun cevap verebilsin.
AKP ve küçük ortağının iktidardan düşmemek için yasalaştırdığı seçim yasası 3 temel kritik değişikliği içeriyor.
-Birincisi temsilde adaleti sağlayacağı iddiasıyla getirdikleri %7 barajı; esasında mevcut yasadaki %10 barajın altında kalan MHP’yi kurtarmaya yönelik bir madde. Bu maddeyi MHP’nin önerdiği açık. Temsilde adaleti ve tüm seçmenlerin mecliste temsiline yönelik bir uygulama istenseydi baraj tümden kaldırılmalıydı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi denilen bu ucube sitemde barajların hiçbir anlamı da kalmadı zaten. Çünkü hükümet etme yetkisi artık meclis odaklı değil doğrudan halk tarafından seçilen tek adama verilmişti. Meclisin artık esamesi okunmuyor sadece bütçeye bir gider kalemi olarak görülüyordu.
-İkinci kritik madde ise Millet ittifakının bileşenleri arasındaki DEVA, Gelecek Partisi ve Demokrat Partiyi ittifaktan koparmaya yönelik bir hamledir. 2018 seçimlerinde kendi getirdikleri seçim sistemini yine kendileri değiştiriyor. Avantaj sağlayacaklarını düşünerek getirdikleri İttifak içi oyların ittifak içinde oransal dağılımıyla milletvekili seçiminin kendilerine bir avantaj getirmediğini görünce yeniden bir Bizans oyunu tezgahlıyorlar. İkili D’Hond sistemi diyebileceğimiz bu uygulamayla küçük partiler Millet ittifakı içinde olsalar bile milletvekili çıkarmaları olanaksız hale getiriliyor.
Bu durumda bu partiler kendi logoları altında değil de parti örgüt ve yöneticilerini ikna ederek bazı seçim çevrelerinde veya her yerde CHP-İYİ Parti listelerinden milletvekili adayları gösterilirse bu oyun bozulur. Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinde ise Millet ittifakı içinde zaten tam bir mutabakat söz konusu.
-Üçüncü olarak en kritik ve en tehlikeli madde ise İl/ İlçe seçim kurulları Başkan ve üyelerinin oluşturulma kriterlerinin değiştirilmesi maddesidir. Yetmiş yıldır yapılan Genel/Yerel seçimlerde tarafsızlık bağımsızlık ve liyakat kriterleri gereği seçim kurulları Başkan ve üyeleri o seçim çevresindeki en kıdemli tecrübeli bilgi birikimli hakimler arasından seçildi. Getirilen yeni uygulamada ise kıdem şartı değil AKP’li olma şartı getiriliyor. Yasada açıkça böyle ifade edilmese bile bu çıkarımın çok haklı sebepleri var.
Birinci sınıfa ayrılan hakimler arasından kurayla belirlenecek demek son yıllarda fetöcülükten atılan hakimlerin yerine AKP il/ilçe Başkanlığı, Yönetim Kurulu Üyeliği, AKP Milletvekili Adayları, AKP Kadın Kolları, Gençlik Kolları Başkan ve Yönetim Kurulu Üyesi Avukatlıktan gelen hakimlerin atanacağını bilmek için müneccim olmaya ihtiyaç yoktur. Kura ile belirlenecek olması da Milli Piyangonun kime çıkacağını önceden ayarlayan bir iktidarın kura torbasında hile yapmayacağını söylemekte safdillik olacaktır.
SONUÇ:
Her sıkıştığında iktidarı kaybetmemek uğruna seçim hile ve yasa değişikliklerine başvuran Erdoğan/AKP tek adam rejimi bu kez başaramayacak, 20 yıldır yalan, iftira ve din üzerinden vatandaşları bölen düşmanlaştıran devletin bütün kurumlarını çökertip siyasallaştıran bu ucube zihniyet geldiği Ortaçağ değerler sistemine iade edilecek buna hiç şüphem yok. AKP eliyle yıkılan Cumhuriyeti yeniden kuracak ve onu Demokrasiyle taçlandıracağız.
Dostça kalın…