İletişim; ilk insan ile birlikte ortaya çıkmış ve bilgi alışverişine dayalı sosyal bir olgu olmuştur. Sözlü kültürden yazılı kültüre evrimin gerçekleşmesiyle birlikte iletişimin sağlandığı kanallar ve iletişimin niteliği değişmiştir. Çünkü kullanılan araçlar değişime uğramıştır. McLuhan’ın ‘araç mesajdır’ kuramından yola çıkarak söylenilebilir ki; aracın değişimi mesajın kendisini dönüştürmüştür.
Mesajın sözlü veya yazılı aktarımı mesajın içeriği konusunda önemli etkilere sahiptir. Tam da bu yüzden sözlü ve yazılı iletişimin ayrımını yaparak bu iletişim araçları bağlamında gelişen kültürel özelliklerden bahsetmek mümkündür.
Sözlü kültür beraberinde yüz yüze iletişimi ve ezberleme yoluyla sağlanan aktarımı gerçekleştirirken; yazılı kültürün hakim olduğu Gutenberg’in icat ettiği matbaa teknolojisinin toplumu ise iletişimi yazarak ve bireyselci bir ‘sessiz okuma’ ile sağlamaktadır.
Dolayısıyla bu durum iki toplum arasında önemli farklılıkların oluşmasına yol açmıştır. McLuhan telgrafın icadıyla beraber görsel iletişime dayalı elektronik çağda yeni bir toplumsal oluşumun gerçekleştiğini vurgulamaktadır. Görsel iletişim teknolojilerinin ışığında geliştiğini varsaydığı bu çağda toplum yeniden sözlü kültürün oluşturduğu toplumsal özellikleri yakalayacaktır. Bu noktada McLuhan elektrikli iletişim araçlarının yol açtığı görsel iletişim toplumunun Ortaçağın bireyselci dünyasını ‘global köy’e dönüştürmekte olduğunun altını çizmektedir. Globalleşme konusundaki tartışmaların arttığı günümüz düşünce yapısında McLuhan önemli bir odak noktası haline gelmiştir.
McLuhan’ın ‘global köy’ kuramını gelişen internet teknolojisi ve sosyal medya platformları bağlamında ele alabiliriz. İnternet üzerinden gelişen Web 2.0 teknolojisinin bir ürünü olan sosyal medya aracılığıyla mekansız, sınırsız ve etkileşimli bir iletişim başlamıştır. Bu çerçevede internet teknolojileri dünyayı; insanların sosyal medya mecralarında sosyalleştiği, iletişimin arttığı herkesin birbirini tanıdığı ve arkadaşlık kurduğu bir global köye dönüştürmektedir.
Sosyal medya küresel çaplı bir iletişimi mümkün kılmakta ve insanları her alanda tektipleştirmektedir. Örneğin sosyal medya platformlarından biri olan Twitter’da herkes için belli kimlikler yaratılmakta ve insanlar gerek ‘takip ettikleri’ sayfalarla gerek paylaştıkları 140 karakteri aşmayan ‘tweet’lerle bu kimliklere dahil olmaktadırlar.
Twitter pek ok açıdan ‘araç mesajdır’ kuramını da onaylar niteliktedir. Sosyal medya her gün bireye reklamlar, siyasi içerikli mesajlar ve ‘sözlük (ekşi sözlük, uludağ sözlük vb.)’ gibi uygulamalarla birtakım kalıplar çerçevesinde kültürel anlamda hükmetmektedir. Twitter yoğun olarak demokrasi kültürünün etkisel alanını arttırmış ve statüye başkaldırmanın önemli bir aracı olmuştur. Dolayısıyla Twitter gündelik iletişimi dönüştürme potansiyeline sahiptir. Her gün trend topic olan hashtagler(#) yoluyla gündemin belirlenmesine yol açan Twitter siyasal katılımı da sağlamaktadır.
Sonuç olarak; günümüzde ekonomik, siyasal ve toplumsal alanda globalleşme söz konusudur. Küresel boyutlarda etkileşim kurmanın olanaklı olduğu çağımızda kültürel anlamda da hızlı bir küreselleşme mevcuttur. İnternet teknolojileri mesajın kendisi olarak kullanılmakta ve toplum her an farklı kültürlerle etkileşim halinde olabilmektedir. Bunun yanı sıra yeni medya bireyleri de aktif katılımcılar haline getirerek, Web 2.0 teknolojisi bireysel olarak içerik üretimine izin vermektedir. Aynı zamanda elektrik çağında başlayan eşzamanlı alana sıkıştırılma durumu sosyal medya yoluyla daha da artmakta ve günümüzde mekan ve zaman kavramlarının dayattığı sınırlar aşılmaktadır.