Bir siyasi iktidar düşünün ki; kendi vatandaşlarına kirli finansal oyunlarla tuzak kursun paralarına el koysun. Olmaz demeyin buda olmaz dediğimiz her şey oldu. Yüksek enflasyondan korunmak ve paralarının değerini korumak için birikimlerini dövize (Dolar, Euro vs.) yatıran küçük yatırımcıların birikimlerine çöktüler zarara uğrattılar adeta vatandaşa kumpas kurdular.

Hatırlayalım;

- Erdoğan’ın talimatıyla Merkez Bankası 23 Eylül de faizi 19’dan 18’e çekti, doları 8,65’ten 8,80’e yükseltti.

- 22 Ekim de yine her belanın başı faiz dedi Nas dedi faiz sebep enflasyon sonuç dedi İktisat bilimine rahmet okuttu. Faizi 2 puan indirtti faiz 16 ya indi dolar 9,66’ya çıktı.

- 18 Kasım da Kur’an’ dan iyimi bileceksiniz Nas ta yazıyor, dış güçlerin oyununa gelmeyeceğiz faiz belasından kurtulacağız dedi hoop faizi 15’e indirdi dolar 11 ₺ ye çıktı

- 16 Aralık ta piyasayı YEM (Yeni Ekonomik Model)’ lemeye devam etti, yeni modele geçiyoruz dedi. Düşük faiz yüksek kur ile ihracata dayalı büyüme modeline geçiyoruz, bu yolla üretim artacak cari fazla vereceğiz Çin gibi olacağız dedi, faiz 14’ e indi dolar 18 ₺ ye fırladı.

Bilerek isteyerek planlayarak halka kumpas kuruldu

19 Aralık Pazar gecesi İlim Yayma Vakfı toplantısında ‘’Eyyy TÜSİAD ve yavruları size sesleniyorum niye faizi indiriyormuşum, benden başka bir şey beklemeyin bir Müslüman olarak Nas’lar neyi emrediyorsa onu yapmaya devam edeceğim hüküm bu. Faiz zengini daha zengin fakiri daha fakir yapar hükmü sıradan bir hüküm değildir. Sizin cinsinizi de cibilliyetinizi de biliyoruz’’ diyerek dövizin yükselen ateşine odun atmıştı.

Sadece 1 gün sonra 20 Aralık Pazartesi akşamı piyasalar kapandıktan sonra tüm söylediklerinin tersini yaptı. Son voleyi vurdu.

Nas neyi emrediyorsa onu yapacak faizi indirecek derken örtülü olarak faizi artırdı. KKM (Kur Korumalı Mevduat) adı altında tüm ₺ mevduata Kur koruması sağlayarak hazineye sonsuz bir yük getirdi.

Yoksuldan Varsıla servet transferi

Bankalarda parası olmayan yoksul kesimden bankalarda mevduatı olan bir avuç varsıl kesime kur farkı yoluyla servet transferi demek olan bu finansal oyun kısaca diyor ki;

1. Getir dolarını veya ₺’ni ben sana vade sonunda (3-6-9-12) aynı dolarını veya dolar karşılığı ₺’ni geri vereyim. 100 dolar veya 100 dolar karşılığı ₺’yi bankaya yatırdığında vade sonunda faiz+kur farkı ile birlikte vereceği tutar 3-6-9-12 ay sonraki 100 dolar veya karşılığı tutar olacak. Yani 3-6-9-12 ay sonra bugünkü tasarrufunu aynen hiçbir nema olmadan geri vermeyi taahhüt ediyor.

2. Bu enstrüman öncelikle dolara olan talebi azaltmak için ₺ sahiplerine cazip gelsin diye getirildi. Daha sonrada dolar tevdiatlarına da uygulanacağı tebliğ edildi. Bana sorarsanız dolar sahipleri için cazip değil ama ₺‘de olanlar için caziptir. En azından enflasyona karşı koruma sağlar dolar getirisine eşitler.

3. Aslında para/döviz sahipleri için pekte cazip olmayan bu uygulama neden kurları çok sert indirdi asıl sorgulanması gereken konu bu. Erdoğan’ın açıklaması ile birlikte piyasalar kapalı olmasına rağmen gece saatlerinde yurtdışından kamu bankaları ve bazı şaibeli özel fonlar eliyle çok yoğun döviz girişi yapıldı. Hane halkına ait olmayan bu dövizler kimindi? Peyder pey Türkiye’den düşük kurla alınıp kaçırılan malum şahıslara ait dövizler olma ihtimali çok yüksek.

4. MB'nin bir haftada 6 milyar dolar satmasıyla milim oynamayan dolar bir gecede 6 ₺ düşebiliyorsa o gece kabaca 25-30 Milyar dolar 18 ₺’den bozularak bıyıklı yabancılar tarafından yurda sokuldu. Muhtemelen bu para seçim harcamalarında kullanılacak ve erken seçim ilanı yakındır.

5. Aradaki kur farkının hazinece karşılanacağı ise hem Anayasaya aykırı hem de toplumun yoksul kesimlerinden servet sahiplerine, toplanan vergiler yoluyla servet transferi anlamına geleceği için hukuken de sorunludur Anayasa mahkemesine dava açılmalıdır.

Dostça kalın.