Sosyal Medya Gelirlerinin Vergilendirilmesi
Fenomenlere Müjde!
Dünyada yaşanan gelişmelere paralel olarak, ülkemizde de elektronik iletişim araçları aracılığıyla sağlanan iletişim hızla yaygınlaşmaktadır. Bu araçların başında kamuoyunda sosyal medya olarak da bilinen ve internet ortamında faaliyet gösteren sosyal paylaşım ağları gelmektedir. Günümüz dünyasında, geleneksel kitle iletişim araçlarından farklı olarak, sosyal medya kullanımı hızla genişleyen bir etki alanı yaratmaktadır. Kişi, kurum ve kuruluşlar da arzuladıkları hedef kitlelere sosyal paylaşım ağları aracılığıyla ulaşmakta ve mesajlarını bu yolla iletebilmektedir. Bu minvalde, her geçen gün artan kullanıcı sayısıyla bu platformlar günlük hayatın bir parçası haline gelmektedir. Bu gelişmelerin doğal sonucu olarak, internet ortamındaki sosyal paylaşım ağları ile gerek sosyal amaçlı kullanılan gerekse günlük hayatı kolaylaştıran ve akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için geliştirilen uygulamalar, bazı kişiler tarafından kazanç kaynağı haline gelmektedir.
Sosyal içerik üreticileri olarak tanımlanan kişiler (sosyal medya fenomenleri ve/veya Influencer’ler) sosyal paylaşım ağları üzerinden; reklam gelirleri, sponsorluk ve satış gelirleri, bağışlar, hediyeler, bahşişler, ücretli abonelik gelirleri gibi çeşitli şekillerde kazanç elde edebilmektedirler.
Bu bağlamda; bu alanlarda faaliyet gösterenlerin elde edecekleri kazançlar üzerinden alınacak vergilerin daha basit, anlaşılır ve uygulanabilir olmasını sağlamak için çıkarılan 7338 Sayılı Kanun ile sosyal içerik üreticilerinin sosyal paylaşım ağları üzerinden elde ettikleri kazançlar ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin, elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançları toplamı Gelir Vergisi Kanunu’nun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin bu kazançlarının gelir vergisinden istisna edilmiştir.
1.İstisna uygulaması hangi tarihten itibaren uygulanacak?
1/1/2022 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanacaktır.
2.İstisnadan yararlanmak için herhangi bir sınır var mı?
İstisnadan yararlanmak için elde edilen hasılat Gelir Vergisi Kanunu’nun 103’üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan (2021 yılı için 650.000 TL) tutarın altında olmalıdır.
3.Belirlenen sınır aşılırsa nasıl bir yol izlenecektir?
Belirlenen sınır aşılırsa, genel vergileme hükümleri uygulanarak, bankalarca sorumlu sıfatıyla tevkif edilen vergiler beyan yoluyla tahakkuk eden vergiden mahsup edilebilecektir.
4.İstisna uygulamasında bankalar düşen ödevler nelerdir?
Bu istisnadan faydalanılabilmesi için Türkiye'de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır.
Bankalar, bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla sorumlu sıfatıyla %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ve beyan edip ödemekle yükümlüdür. Bu tevkifat mükellefler açısından nihai vergileme olacak ve beyanname verilmeyecektir.
5.Başkaca faaliyeti olan mükellefler, bu istisnadan yararlanabilecek midir?
İstisnadan yararlanan kişilerin başka faaliyetleri nedeniyle mükellefiyetinin olması, bu istisnadan faydalanmasına engel teşkil etmemektedir.
6.İstisna şartlarını taşımadığı ortaya çıkanlara nasıl bir cezai işlem uygulanacaktır? Şartların taşınmadığının tespit edilmesi halinde eksik tahakkuk etmiş olan vergi, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle tahsil edilecektir.
7.Gelirini bankadan tahsil etmeyenler istisnadan yararlanabilir mi?İstisnaya konu tüm gelirlerini bankadan tahsil etmeyen mükellefler bu istisnadan yararlanamayacaktır.
Sonuç olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mevcut hükümleri itibarıyla, söz konusu kazançların ticari kazanç kapsamında vergilendirilmesi ve beyanı gerekmekteydi. Yapılan düzenleme ile idare açısından ekonomik ve sosyal yapının değişmesine paralel olarak vergilendirmede verimlilik, etkinlik ve güvenliğin sağlanması, mükellefler açısından; günümüzde hemen hemen her yaştan, her meslek grubundan, farklı eğitim düzeylerinde olan birçok kişinin bu platformları aktif olarak kullanmakta olduğu hususu dikkate alındığında, bu faaliyetlerden cüzi sayılacak gelir elde edenlerin de ticari kazanç kapsamında vergilendirilmesinin bir sonucu olarak; beyanname verme, defter tutma, bildirimde bulunma, belge düzenleme gibi mevcut vergi kanunları itibarıyla çeşitli yükümlülüklerden kaynaklı sorunlar çözüme kavuşturularak özellikle sosyal medyadan gelir elde eden gençler açısından önemli kazanımlar elde edilmiştir.