Fransa Devlet Başkanı Napolyon en çok imtihandan korkarmış.

Her seçim imtihandır, muhataplarını telaşa sürükler.

Politika seçimleri partileri ve mensuplarını bazen tasviye eder, bazen başarılı kılar.

Merhum Ecevit Kıbrıs Harekatı sonrası dağa taşa Karaoğlan tanıtımı ile 1973 seçimlerinde birinci parti oldu. Merhum Erbakan ile koalisyon kurdu. Ama; Tüpgaz, sana yapı, şeker, çay, sigara kuyrukları hükümeti yıktı.Ülkeyi Milliyetçi Cephe Hükümetine teslim etti.

1978  11’lerle kurduğu hükümette, temel ihtiyaç kuyruklarına teslim oldu. Ara seçimleri tümden kaybetti. Merhum Demirel azınlık hükümeti kurdu. Sonrası malum 12 Eylül Harekatı geldi.

Şimdi! Tarih tekerrür ediyor. Mal kuyrukları var. Tırmanan fiyatları durdurmak için ithalat kapıları açılıyor. Muhalefet bu kuyruklara müsbet bakmıyor.

İktidar bu kuyruklara refah kuyrukları diyor.

Bu seçimde iktidarın yumuşak karnı enflasyon ve işsizlik. Hükümet çırpınıyor, çare arıyor.

Muhalefet yükleniyor,  iktidarı hırpalıyor.

Bu seçimler iki endeksli.

1. İktidar partisi ve ittifak ortağı MHP başarılı olursa ogece diğer ittifak ortaklarında 11 şiddetinde deprem olacak. Genel başkanları  ve kurullarına başkaldırı olacak.

2. Millet İttifakı başarılı olursa 1989 benzeri iki başlı yönetim olacak, iktidar kanadında çözüm başlayacak.

Sonuç: Kıran kırana, sert bir seçim oluyor. Vaatler diz boyu. En küçük beldenin belediye başkan adayı gökten altın yağdırma benzeri vaat ediyor. Büyükşehir adayları da öyle.

Türkiye bu seçimler sonunda adı ister beka olsun, ister zeko olsun ucu bucağı görülmeyen sorunlara gebe.

Allah ülkemizi yönetenlere, halkımıza; akıl, izan, barış , dirlik ve düzenlik versin.