Anasayfa
BÜYÜK HAKANIMIZ SULTAN ALPARSLAN’A RAHMET VE MİNNETLE…
Filiz Çelik Şahin
27 Agustos 2021

Bir gün birkaç insan Sultan Alpaslan ’a Nizamül Mülk hakkında birçok şikâyet getirmiştir. Sultan namaz kıldığı için mektup yanına konmuştur. Sultan namazını bitirip mektubu okuyup, Nizamül Mülk’ü çağırtmıştır. Kendisine: “Bu mektubu al yazılanlar doğru ise ahlakını güzelleştir, değil ise iftira edenleri bağışla fakat onlara öyle işler ver ki insanları kandırmaya vakit bulamasınlar” demiştir.

Şanlı tarihimiz şahittir ki, başında büyük liderler bulunduğu takdirde, Türk milletinin aşamayacağı engel, başaramayacağı ve varamayacağı hedef yoktur.
Malazgirt Meydan Muharebesini kazanarak,
hâlen üzerinde  milyonlarca insanın yaşadığı tek Türk vatanın kurulmasının sağlayan Sultan Alpaslan''dır.

1071’in 26 Ağustos sabahı Malazgirt Meydanında Sultan Alparslan önce askerlerine imam oldu ve sabah namazı kıldırdı. Sabah namazından sonra şu duayı yaptı:
“Allah’ım! İslam’ın sancaklarını yükselt ve hayatlarını sana kulluk için esirgemeyen mücahitlerini yalnız bırakma! Ya Rabbi! Alparslan’ı, düşmanlarına karşı muzaffer kıl ve onun askerlerini meleklerin ile kuvvetlendir! Zira O, Senin rızanı kazanmak için varlığını, canını ve her şeyini fedadan sakınmıyor. O senin yolunda ve dininin üstünlüğü için nasıl cihat yapıyorsa sen de onu öylece koru ve düşmanlarını kahret! “
Askerleriyle beraber namaz kıldıktan sonra, ‘şehit olmaya hazır olduğunun’ bir göstergesi olarak; “Bu benim kefenimdir” diyerek bembeyaz elbisesini giydi ve savaşa tutuşmadan önce askerlerine şu konuşmayı yaptı: “Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım, ya da şehit olarak cennete giderim. Sizlerden beni takip etmeyi tercih edenler, takip etsin. Ayrılmayı tercih edenler, gitsinler! Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. Zira bugün ben de sizlerden biriyim. Sizlerle birlikte savaşan bir gaziyim. Beni takip edenler ve nefislerini yüce Allah’a adayarak şehit olanlar, cennete; sağ kalanlar gaziliğe kavuşacaktır. Ayrılanları ise, ahirette ateş, dünyada da rezillik beklemektedir.” 

Malazgirt, İlahi Kelimetullah için Büyük Selçuklu Sultanı Muhammed Alpaslan'ın yolundayız diyen müslüman Türk Alperenlerinin Malazgirt Ovası’nda Kûn-Feye-Kûn ederek İslam’ın mührünü Anadolu’nun bağrına vuruşudur.

Malazgirt Meydan Muharebesi, İslam tarihi bakımından da bir dönüm noktasındadır; bu sebeple İslam çökmekten ve esaretten kurtarılmıştır.
Özellikle Osmanlı döneminde yeni ülkelere yayılmıştır.

Bu mübarek muharebenin sonunda asıl vatan Orta Asya'dan binlerce kilometre uzakta, Asya'nın batı ucunda yeni bir Türk vatanı meydana gelmiştir.

Türk devlet anlayışı , hangi soydan, hangi dinden ve medeniyetten olduklarına bakmaksızın, sınırlar içinde yaşayan bütün insanlar refah içinde yaşatmak
amacını güden bir devlet anlayışıdır. Samimi ve halisane bir niyetle, bu anlayışı yaşamak ve yaşatmak vesilesiyle, İslam’ın bayrağını daha ileriye taşımamız için Malazgirt Zaferi ile Anadolu’nun kapılarını bizlere açan Sultan Alpaslan ve kahraman ordusunun her ferdi; makamınız cennet-i âlâ, ceddimize rahmet ve Malazgirt Zaferimizin büyük yıl dönümü mübarek olsun.