-AKP ile CHP’nin yarışına sahne olacak olan İstanbul’u kimin alacağı konusunda yapınan anketler net bir varsayım ortaya koymazken, gözler bu iki partinin adaylarına çevrilmiş durumda

-AKP’nin adayı Binali Yıldırım, siyasi hayatına Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda adım atarken, CHP’nin adayı İmamoğlu ise Beylikdüzü ilçe belediye başkanlığında sahneye çıktı

Yerel seçimlere kısa bir süre kala Siyasi partilerin en çok önem verdiği illerin başında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı geliyor. Öyle ki, İstanbul’u alan Türkiye’nin siyasi iklimine de hâkim olur mantığı bu ilde seçimi kazanmakla eş değer görülmesi gayet doğal.  AKP-MHP ittifakının güçlü adayı Binali Yıldırım, CHP-İP adayı Ekrem İmamoğlu yarış sahnesinde olmalarına rağmen, ötelenen HDP’nin tavrı ise önemini koruyor.

Binali Yıldırım’ın siyasi hayatı Recep Tayip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında görevi devralmasıyla başladı. Sırasıyla Ulaştırma Bakanlığı, Başbakanlık ve en son da TBMM başkanlığı görevlerinde bulunan Yıldırım, rakibi CHP’li İmamoğlu’nun ise siyasi yaşamına Beylikdüzü ile Belediye Başkanlığıyla başlıyor. Yarışı kimin omuzlayacağı henüz yapılan anketlerde net bir varsayım ortaya koymazken, ibrenin kimden yana olacağı da merak konusu olmaya devam edecek. Her iki parti de HDP tabanına gözlerini dikmiş durumda. Çünkü bu partinin İstanbul’da hiç de küçümsenmeyecek bir oy potansiyeline sahip olduğu gerçeği orta yerde duruyor.

Mart ayına kısa bir süre kala her iki siyasi parti de varını yoğunu ortaya koyarak İstanbul’u almak için çalışacak. Ancak mevcut yapı itibariyle Binali Yıldırım’ın şanslı olduğunu göstermesine rağmen, İmamoğlu’nun performansı bir iki aylık çalışmayla kendini göstereceğe benziyor.

Siyasi analistler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanacak olan siyasi partinin, Türki’ye yi kazanmış olacağı varsayımı üzerinde durarak, ‘’İstanbul Mega bir kent, resmi olmayan rakamlara göre nüfusu 15 milyona yakın. Günlük geliş ve turistik amaçlı geziler dikkate alındığında bu rakam 20 milyonun üzerine çıkıyor. Bu kenttin bütçesi Türkiye’nin bütçesiyle neredeyse at başı gidiyor. Bu kentte yapılacak yatırımlar, hiç de yabana atılır gibi değil. Yani kısacası İstanbul’u alan Türkiye’yi de alır demek yanlış olmaz’’ dediler.