Güney Kore Cumhurbaşkanı gözetimindeki Birleşme Komisyonu üyesi ve Seul Üniversitesi bünyesindeki Birleşme ve Barış Araştırmaları Enstitüsü Müdürü  Prof. Dr. Myoung Kyu Park ve Birleşme Bakanlığı Politika işbirliğinden Sayın Jean Bunhee  İle Güney Kore’nin İstanbul Başkonsolosu Jeon Tae Dong  gazetemize, İstanbul’da düzenlenen “2. Kore Yarimadasi Baris ve Birlesme Semineri” öncesi  görüşlerini paylaştı.

Seul Üniversitesi bünyesindeki Birleşme ve Barış Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Myoung Kyu Park Kore Yarımadasının Birleşmesi Mümkün müdür sorusuna şu karşılığı verdi:

 “İki Kore’nin birleşmesi için birkaç neden söz konusudur. Birinci neden, birleşmenin her iki Kore için bir stratejik ödev olmasıdır. İkinci olarak, şu anki statükonun devam etmesi olanaksızdır. Üçüncü olarak, 21. yüzyıldaki iletişim çağında iki Kore birbirinden ayrı tutulamaz.”

Seul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi ve aynı üniversite bünyesindeki, aynı soruya Jean Bunhee  şu karşılığı verdi:  

GÜNEY KORE, BARIŞÇIL BİR BİRLEŞMEDEN YANA

“Kore’deki Birleşme Bakanlığı Politika İşbirliği bünyesinde 25 yıldır görev yapıyorum. Ben de iki Kore’nin birleşeceği konusunda aynı fikirdeyim. Ama bu birleşmenin ne zaman gerçekleşeceği konusunda bir fikir ortaya koyamam. Bununla birlikte Kore Yarımadasının bir gün mutlaka birleşeceğine yürekten inanıyorum. Biz Kore Hükümeti olarak barışçıl bir birleşmeden yanayız. “

“Türkiye’ye 2012 yılı Eylül ayında geldiğini, bu güzel ülkeyi tanımak için büyük çaba harcadığını, Güney Kore ile Türkiye arasındaki ilişkileri güçlendirmeye çalıştığını söyleyen İstanbul Başkonsolos Jeon Tae Dong, “İki Kore’nin birleşmesi sürecindeki politik zorluklar nasıl aşılacaktır?” sorusuna şu yanıtı verdi:

GÜNEY KORE KUZEY KORE’NİN SOSYAL REFAHINI ARTTIRMAYA KATKIDA BULUNABİLİR

“Birleşme üç aşamada gerçekleşebilecektir. Birinci aşamada karşılıklı ilişkiler başlayacak, ikinci aşamada güven ortamı oluşturulacak ve üçüncü aşamada Güney ve Kuzey Kore tek bir ülke haline gelecektir. Bu sürecin ne kadar süreceğini söylemek zor. Bu konuda hem ülkelerin içinden kaynaklanan ve hem de uluslararası nitelik taşıyan sorunlar söz konusudur. Kuzey Kore eğer birleşmek istiyorsa, bazı adımları atmak zorundadır. Güney Kore önümüzdeki dönemde Kuzey Kore’nin sosyal refah düzeyinin artması için katkı sağlamaya hazırdır. Bu katkı aynı zamanda birleşmenin altyapısını oluşturabilir. Güney Kore içindeki sorunlara baktığımızda, muhafazakâr olan ve olmayan kesimlerin aralarında diyalog kurmaları gerekmektedir. Sorunun çözümü için orak bir paydada buluşulabileceğine inanıyorum. Aslında en güç olan, uluslararası toplumun tepkisidir. Öncelikle Çin, Japonya ve ABD’nin, Kuzey ve Güney Kore’nin birleşmesine vereceği tepki çok önemlidir. Bu konuya Rusya’nın da dâhil olması olasılığından söz edilmektedir. Dolayısıyla iki Kore’nin birleşmesi yalnızca bu iki ülkeyi ilgilendirmemektedir. Bu barış projesine, ilgili ve çevre ülkelerinin de ikna edilerek katkıda bulunabileceklerine inanıyorum.

Jean Bunhee ise, Başkonsolosun sözlerine katıldığını, Birleşme Bakanlığının sloganı olan HALK İLE VE ULUSLARARASI TOPLUMLA BİRLİKTE GERÇEKLEŞECEK BİRLEŞME hedefini gerçekleştirmenin o kadar da kolay olmadığını vurguladı. Jean Bunhee, halklar arasında birleşmeyi istemeyenlerin olabileceğini ama en azından bu işi halkla birlikte yürütmenin sonuç almayı sağlayabileceğini belirtti. Jean Bunhee  Kuzey Kore ile sürekli iletişim halinde olmanın, sürekli toplantılar düzenlemenin, bu ülkedeki çeşitli sorunların çözümüne destek vermenin sonuç almada yarar sağlayabileceğini ifade etti. Çin, Japonya, ABD ve Rusya’nın çok önemli roller üstlenebileceğine dikkat çeken Jean Bunhee, iki Kore’nin birleşmesi çabalarına Türkiye’nin çok büyük katkılar sağlayabileceğine inandığını açıkladı.

ÇİN’İN KORE YARIMADASININ BİRLEŞMESİNE BAKIŞI

 Başkonsolos Jeon Tae Dong, Çin’in Kore Yarımadasının birleşmesine yönelik bakışı konusunda görüşlerini şu şekilde açıkladı:

“ Kore Yarımadasında barış ve birleşme için Çin’in de tabii ki önemli bir yeri var. Yalnız ondan önce Amerika, Japonya, Rusya ve Avrupa Birliği ile yapmakta olduğumuz işbirliği ve onların bu olaya bakışı çok daha önemli.  Şu andaki Çin Cumhurbaşkanın da Kore Yarımadasıyla ilgilendiğini düşünüyorum. Çin yapılacak toplantılarla Kuzey ve Güney Kore’nin birleşmesini arzu ediyor. Kuzey Kore nükleer silah ürettiği için aslında Çin iki Kore’nin birleşmesine olumlu yönden bakıyor ve stratejik olarak destekliyor. Bunu biz değil Çin’deki uzmanlar söylüyor. Kore Hükümeti olarak Çin’in birleşmemiz için desteğini bekliyoruz. Çin hükümet olarak Kore Yarımadasının birleşmesini destekliyor ama bunun barış ve istikrarı koruyacak şekilde olmasını istiyor ve her zaman Kore Yarımadasında barış ve refaha önem veriyor. Ama Çin’deki uzmanlar arasında da barışın istikrarlı bir şekilde nasıl korunacağı tartışma konusu Kore Yarımadasının birleşmesi için nereye kadar işbirliği yapabiliriz konusunda biraz tereddütteyiz.

ÇİN VE DİĞER ULUSLARARASI GÜÇLERİN TUTUMU

Çin’in bu konuda nasıl düşündüğüyle ilgili konuşmamız biraz kritik bir konu olduğundan hassas davranıyoruz. Ama stratejik olarak Çin ile Kuzey Kore yakın konumda oldukları için o yüzden Güney Kore’ye karşı ne çok destek verebiliyor ne de kendini geri çekebiliyor. ABD ile Kore arasındaki ilişkiler son derecede iyidir.  Rusya, Japonya, Çin ve Avrupa Birliği de bizim için son derecede önemli. Ama Çin konusundaki hassasiyeti biz ve diğer ülkeler biliyor ve ona göre davranıyor.”

Son olarak “Türkiye’de Güneydoğu’daki kırk yıldır devam eden Kürt sorunu ile Kuzey ve Güney Kore anlaşmazlığı arasında bir benzerlik görüyor musunuz?” şeklindeki sorumuza, Başkonsolos Jeon Tae Dong  şu yanıtı verdi:

TÜRKLERİN KÜRT SORUNUNUN ARKA PLANINI NEDENLERİYLE BİRLİKTE ARAŞTIRMASI GEREKİR

“Benim Kürt sorunuyla ilgili çok detaylı bir bilgim yok.  O yüzden farklı bir yorumda bulunamayacağım. Şu anda Kuzey Güney Kore problemiyle Türkiye’deki Kürdistan problemi arasında, arka plan benzerlikleri söz konusu ama ulusal farklılıklar da var tabii ki. Mesela bir örnek vermek gerekirse, Çin ile Tayvan arasındaki problemle Kuzey-Güney Kore problemi birbirine benzemektedir ama Çinliler bunun farklı problemler olduğunu söylüyor. O yüzden biz Güney Kore olarak Kuzey ve Güney Kore’nin arasındaki sorunun nedenini ve arka planını araştırmalıyız. Türklerin de aynı şekilde kendi Kürt sorununun arka planını nedeniyle birlikte araştırması gerekiyor. O yüzden bu sorunun bir an önce çözülüp Türkiye’nin de barış, refah ve güvenliğe ulaşmasını temenni ediyorum. Kuzey ve Güney Kore yapı olarak farklılık gösteriyor.  Türkiye’deki sorun ise, Türkiye kendi içinde var olan azınlıklarıyla ilgili sorun yaşadığından dolayı, karşılaştırma bakımından yapısal anlamda tamamen farklı durumlar söz konusudur. Fakat olaylara çözüm içerikli baktığımızda ikisinin de barışçıl bir yolla çözüme ulaştırılması gerektiğini ve bu açıdan benzerlikler gösterdiğini ifade edebilirim. Aynı zamanda bildiğim kadarıyla Türkiye Doğu ve Batı medeniyetlerinin, Arap ve Avrupa medeniyetlerinin, İslam ve Hıristiyan medeniyetlerinin bir sentezini oluşturmakta ve bu sentezlerle kendisi medeniyetlerin beşiği konumunda ilan etmektedir. Bu sentezler sayesinde Türkiye’nin var olan sorununa bir çözüm yolu bulacağına yürekten inanıyorum.”

KENTİM HABER MERKEZİ